17. Hukuk Dairesi 2016/4817 E. , 2019/1224 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki, tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 18.06.2012 tarihinde müvekkillerinin murisi ..."ın, sevk ve idaresindeki davalı ... şirketine zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı aracıyla diğer davalı ...nin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu aracın çarpışması sonucu vefat ettiğini, müvekkillerinin destekten yoksun kaldıklarını belirterek 1.000,00 TL maddi tazminatın davalı ... şirketinden, 1.000,00 TL maddi tazminatın da davalı ... şirketinden kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş; son celse tazminat bölümlemesini her bir davacı için 250,00 TL şeklinde açıklamış; 08.10.2013 tarihli bedel artırım dilekçesi ile davacı eş için talebini 63.127,46 TL"ye, davacı çocuk ... için 60.139,76 TL"ye yükseltmiştir.
Davalılar, ayrı ayrı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile ödemeler düşüldükten sonra kalan davacı eş için 63.127,46 TL"nin ve ... için 60.139,76 TL"nin haksız fiil tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinden tahsiline; ... Sigorta şirketine açılan davaların reddine; davacı çocuklar ...ve ..."ın davalı ... şirketine açtıkları davaların reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; yargılama sırasında Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi"nden alınan oluşa ve dosya kapsamına uygun biçimde düzenlenen rapordaki kusur oranlarının benimsenmesinde ve hesap bilirkişisi tarafından düzenlenen maddi tazminat raporunun hükme esas alınmasında (aşağıdaki 2 nolu bent dışında)bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davalı ... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı taraf dava dilekçesinde, davacı eş ve çocuklar için destekten yoksun kalma talebinde bulunmuştur. Buna rağmen, hükme esas alınan 26.06.2015 tarihli bilirkişi heyet raporunda, davacı çocuk ... için kaza tarihinde 19 yaşında olması nedeniyle 22 yaşına kadar olan 2.382,26 TL destekten yoksun kalma zararı yanında %24 maluliyet oranına göre 116.235,24 TL sürekli maluliyet zararı hesaplanmış ve mahkeme tarafından, destek zararı yanında sürekli maluliyet zararı da hüküm altına alınmıştır.
6100 sayılı HMK"nun 26/1. maddesindeki "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir" düzenlemesi göz önünde bulundurulduğunda; davacı tarafın talebi aşılarak, davacı ... yönünden talep edilmeyen sürekli işgöremezlik tazminatına hükmolunması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de; davacı ..."un lise mezunu olup hakkındaki sosyal ekonomik araştırmasına göre işsiz olması karşısında yükseköğrenim görmediği ve 18 yaşında destekten çıktığı açıkken 19 yaşından 22 yaşına kadar destek zararı hesaplanması ve mahkemece bu zararın hüküm altına alınması da doğru görülmemiştir.
3-Davacı taraf, dava dilekçesinde, davaya konu ettiği maddi tazminat için kaza tarihinden itibaren yasal faize karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davalı ... açısından hükmedilen maddi tazminat tutarlarına haksız fiil tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Haksız fiil failinin sorumluluğu kaza tarihinden itibaren başlamakla, haksız fiil faili olan sürücünün eylemi sonucu oluşan zararla ilgili, araç işleteninin sorumluluğunu teminat altına alan trafik sigortacısının, 2918 sayılı KTK"nun 99/1. maddesi ile...Genel Şartları"nın B.2.maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalı sigortacının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Davacı tarafın, davadan önce başvurusunun bulunmadığı durumda ise, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir.
Mahkemece yukarıdaki anlatılanlar ışığında davacı tarafın davadan önce davalı ... sigortaya başvurusu olup olmadığının araştırılarak başvuru varsa yukarıda açıklanan şekilde temerrüt tarihinin belirlenerek bu tarihten faiz işletilmesine, başvuru olmadığı takdirde dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
4-07.10.2004 tarih, 25606 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ve 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5236 sayılı Kanun ile HUMK’ye eklenen ek madde 4 ile aynı Yasa"nın 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden davacılar ...ve ... açısından reddedilen maddi tazminata dair vekalet ücreti miktarı itibarı ile temyiz eden davalı ... yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin bir kısım davacılar yönünden reddedilen maddi tazminata dair vekalet ücretine ilişkin temyiz dilekçesinin (isteminin) REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... Şirketine geri verilmesine 11/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.