Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6640
Karar No: 2019/1800
Karar Tarihi: 20.02.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/6640 Esas 2019/1800 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/6640 E.  ,  2019/1800 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, dava dışı ... sevk ve idaresindeki çekici ve buna bağlı dorse ile müvekkillerinin oğlu ... sevk ve idaresindeki çekici ve buna bağlı dorsenin karıştığı kazada muris ..."ın hayatını kaybettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı ... için 50,00 TL, davacı ... için 50,00 TL olmak üzere toplam 100,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 03/02/2016 havale tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini davacı ... için 36.515,11 TL, davacı ... için 44.699,03 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 2.500,00 TL mevlüt yemeği ve 500,00 TL mezarlık ücreti ile birlikte toplam 84.214,14 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı ... AŞ vekili, yetkili Mahkemenin...Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, müvekkilinin sigortalı aracın kusuru oranında sorumlu olduğunu, ticari faiz talep edilemeyeceğini, davacıların SGK"dan rücuya tabi bir ödeme alıp almadığının sorulmasını, belirlenecek tazminatta davacı yanın müterafik kusurunun dikkate alınmasını, neticede davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ...Ş vekili, murisin müvekkili şirkete sigortalı aracın işleten ve sürücüsü olması ve kazada kusurlu olması nedeniyle davacıların tazminat hakkı bulunmadığını, aksi halde müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olabileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile davacı ... için 36.515,11 TL ve davacı ... için 44.699,03 TL ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve 3.000,00 TL cenaze ve defin gideri olmak üzere toplam 84.214,14 TL"den 67.371,31 TL"sinin davalı ...Ş., 16.842,83 TL"sinin davalı ... Şirketinden dava tarihi olan 01/10/2014 tarihinden itibaren değişken oranlı avans faiziyle birlikte alınarak davacılar ... ve ..."a verilmesine, dair karar verilmiş, hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Anayasanın 35. ve 36. maddeleri ile 6100 sayılı HMK."nun 27.maddesi uyarınca, taraflar dinlenilmeden, iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden hüküm verilemez. Aksi halde savunma hakkı kısıtlanmış olur. Yine, 6100 Sayılı HMK."nun 280. maddesi son cümlesi gereğince bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edilmesi, 281/1 maddesi hükmüne göre de; tarafların bilirkişi raporunun tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların bilirkişiye tamamlattırılmasını, belirsizlik gösteren hususlar hakkında bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri düzenlenmiştir.
    6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, ilk derece yargılamasını aşamalara ayırmıştır.
    Bunlar; 1) Davanın açılması ve dilekçeler aşaması, (madde 118,126-136) 2) Ön inceleme, (madde 137-142) 3) Tahkikat, (madde 143-293) 4) Sözlü Yargılama (madde 184-186) ve 5) Hükümdür (madde 294.)
    Mahkemece, dilekçelerin (dava-cevap-cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri) karşılıklı verilmesinden sonra, ön inceleme için bir duruşma günü tespit ederek taraflara bildirilir. Çıkarılacak davetiyede, duruşma davetiyesine ve sonuçlarına ilişkin diğer hususlar yanında, taraflara sulh için gerekli hazırlığı yapmaları, duruşmaya sadece taraflardan birinin gelmesi ve yargılamaya devam etmek istemesi durumunda, gelmeyen tarafın yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceği ve diğer tarafın, onun muvafakati olmadan iddia ve savunmasını genişletebileceği yahut değiştirebileceği ayrıca ihtar edilir (madde 139). Hâkim, ön inceleme duruşmasında, dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar verebilmek için gerekli görürse tarafları dinler; daha sonra, tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları tek tek tespit eder (HMK 140/1. madde). Uyuşmazlık konularının tespitinden sonra hâkim, tarafları, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder; bu teşvik özellikle yasak savma ya da kanuni gerekliliğin yerine getirilmesi amacıyla değil, sonuca odaklanmak suretiyle gerçekten tarafların uyuşmazlığı bitirmeleri yönünde teşvik edecek şekilde yapılarak bu konuda sonuç alınacağı kanaatine varırsa, bir defaya mahsus olmak üzere yeni bir duruşma günü tayin eder (HMK 140/2 madde). Bu yönde bir kanaat edinmediği takdirde; ön incelemeye devam ederek ön inceleme duruşmasının sonunda, tarafların sulh veya arabuluculuk faaliyetinden bir sonuç alıp almadıkları, sonuç alamadıkları takdirde anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğu tutanakla tespit edilir. Bu tutanağın altı, duruşmada hazır bulunan taraflarca imzalanır. Tahkikat bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülür (madde 140/3). Ön inceleme duruşmasında, taraflara dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları için iki haftalık kesin süre verilir. Bu hususların verilen kesin süre içinde tam olarak yerine getirilmemesi hâlinde, o delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılmasına karar verilir (madde 140/5). Özellikle dikkat edilmesi gereken nokta; ön inceleme duruşması tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemeyeceği hususudur (madde 137/2).
    Ön inceleme duruşması tamamlandıktan sonra, hâkim tahkikata başlamadan önce, hak düşürücü süreler ile zamanaşımı hakkındakiitiraz ve def"ileri inceleyerek karara bağlar (madde 142/1). Mahkemece ön inceleme aşaması tamamlandıktan sonra tahkikat işlemine gerek olmaması halinde nihai bir karar verebilir (HMK madde 138-142). Mahkemece ön inceleme aşamasında nihai karar verebilmesi için dava şartlarından birinin bulunmaması, ilk itirazların yerinde olması yada hak düşürücü süre nedenlerin gerçekleşmesi gerekir. Bir başka deyişle ön inceleme duruşmasında verilecek kararlar usule ilişkin kararlar ile sınırlı olup, davanın esası hakkında (feragat, sulh, kabul gibi davayı sona erdiren taraf işlemleri hariç) karar verilemez. Bu hususlar dışında işin esasına girilerek delillerin değerlendirilmesi sonucu bir karar verilecekse, ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra taraflar tahkikat için duruşmaya davet edilir. Taraflara gönderilecek davetiyede, belirlenen gün ve saatte geçerli bir özrü olmadan mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde, duruşmaya yokluklarında devam edileceği ve yapılan işlemlere itiraz edemeyecekleri bildirilir.
    Mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder. Taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilir. Sözlü yargılamada mahkeme, taraflara son sözlerini sorar ve hükmünü verir (madde 186).
    Somut olayda; Mahkemece 25.01.2016 tarihli hesap raporu davalı ... vekiline 11.02.2016 tarihinde tebliğ edilmiş ise de, rapora karşı kanunda belirtilen itiraz süresinin dolmasının beklenmediği, 18.01.2016 tarihli karar celsesinde duruşmada hazır bulunmayan davalılara sözlü yargılamaya geçileceğine dair içeren tebligat gönderilmediği, bu davalıların yapılan duruşmada karar verildiği anlaşılmaktadır. Dosyada aldırılan hesap raporuna karşı davalı ... vekilinin iki haftalık beyan süresinin dolması beklenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken ve 6100 sayılı HMK ile öngörülen yargılama aşamalarına uyulmadan, usulüne uygun sözlü yargılama yapılmadan davalının savunma hakkının kısıtlanmasına sebebiyet verecek şekilde, eksik inceleme ile ve adil yargılanma hakkını etkileyecek şekilde yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    2-Mahkemece makine mühendisi bilirkişiden alınan 15.12.2015 tarihli kusur raporunda, müteveffa sürücü ..."ın asli ve %80 oranında, sürücü ..."ın ise tali ve %20 oranında kusurlu olduğu tespit edilmişse de, ceza yargılamasına ilişkin ... 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/523 Esas sayılı dosyasında ... Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi ve Karayolları Genel Müdürlüğü trafik uzmanlarından oluşan 5 kişilik heyet raporunda müteveffanın %100 kusurlu olduğu gerekçesiyle sürücü ... hakkında beraat kararı verildiği anlaşılmıştır.
    Bilirkişi raporları arasındaki kusur durumuna ilişkin çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru değildir. Bu durumda mahkemece, ceza dosyası aslı dosya arasına alındıktan sonra, İTÜ Karayolları Kürsüsünden seçilecek uzman bilirkişi kurulundan kusur dağılımına ilişkin, önceki ve ceza dosyasındaki kusur raporları ile tüm dosyadaki delillerin değerlendirildiği, gerekçeli denetime elverişli ve çelişkileri giderici kusur raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... Şirketine geri verilmesine, 20/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi