Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1838
Karar No: 2020/3922
Karar Tarihi: 24.06.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1838 Esas 2020/3922 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/1838 E.  ,  2020/3922 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ile süresinden sonra katılma yolu ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    - K A R A R -

    Davacılar vekili; davacı ..."in kullanmakta olduğu motosikletle yolcu ... ile seyir halinde iken, davalılardan ..."ın maliki, davalı ... şirketince sigortalı ve davalı ..."ın sürücüsü olduğu aracın kırmızı ışıkta durmayarak süratle davacılara çarptığını, davalı ... şirketince ilk yapılan tedavi gideri olan 129,00 TL"nin ödendiğini, davacıların yaşadıkları maddi ve manevi zarar için kaza tarihi olan 08/07/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı ... için 20.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 80.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı ... için 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 30.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davacılar vekili, 05.03.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminata ilişkin taleplerini davacı ... için 90.996,18 TL, davacı ... için 35.976,41 TL olarak ıslah ettiğini bildirmiştir.
    Davalı ...Ş vekili; sorumluluklarının poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın sigortalının kusurunu ve kusur ile maluliyeti arasında illiyet bağı bulunduğunu ispat etmesinin gerektiğini, davacıların kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerekli olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar ... ve ... vekili; olay günü kırmızı ışıkta çıkanın davacı taraf olduğunu, aracın maliki davalı ..."ın kaza ile ilgisinin olmadığını, davacı tarafın tazminat taleplerinin fahiş olduğunu ve davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davacıların maddi tazminat taleplerinin kabulü ile davacı ... yönünden 2.833,92 TL geçici iş göremezlik, 33.142,49 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 35.976,41 TL maddi tazminatın ve davacı ... yönünden 3.428,76 TL geçici iş göremezlik, 82.594,13 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 815,29 TL tedavi gideri, 4.158 TL bakıcı/refakatçı gideri olmak üzere toplam 90.996,18 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile (davalı ... şirketi yönünden poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere) davacıya ödenmesine, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacı ... yönünden 5.000,00 TL manevi tazminatın ve davacı ... yönünden açılan 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hükmün, davacılar vekili ve davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 07/03/2016 gün ve 2015/15628 Esas 2016/2808 karar sayılı ilamı ile "davacılar için ayrı ayrı takdir olunan manevi tazminatın bir miktar az olduğu ve 2918 sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında bulunan tedavi giderlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu"nca karşılanacağı gözetilmeden tedavi harcamalarının tümünden davalıların sorumlu tutulmasının doğru görülmediği" gerekçesiyle karar bozulmuş, yine davalılar ... Tan,
    ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmekle, Dairemizin 08/06/2017 gün ve 2016/18740 Esas 2017/6596 karar sayılı ilamı ile karar düzeltme isteğinin reddine karar verilmiş ve mahkemece bozma ilamına uyulmuştur.
    Bozma sonrası yapılan yargılama sonrasında mahkemece, bozma ilamına uyulmuş ve mahkemece davacı ... yönünden açılan maddi tazminat davasının kabulü ile 2.833,92 TL geçici iş göremezlik ve 33.142,49 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 35.976,41 TL maddi tazminatın ve davacı ... yönünden açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 3.428,76 TL geçici iş göremezlik, 82.594,13 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 703,79 TL tedavi gideri ve 4.158,00 TL bakıcı/refakatçı gideri olmak üzere toplam 90.884,68 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile (davalı ... şirketi yönünden poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere) davacıya ödenmesine, tazminata davalılar ... ve ... yönünden olay tarihi olan 08/07/2009 tarihinden itibaren davalı ... şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 12/11/2010 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine; davacı ... yönünden açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile takdiren 10.000,00 TL manevi tazminatın ve davacı ... yönünden açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, takdiren 25.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve katılma yolu ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davalılar ... ve ... vekiline gerekçeli karar 15.01.2018 tarihinde ve davacı taraf temyiz dilekçesi 16.02.2018 tarihinde tebliğ olunmasına karşın davalılar ... ve ... vekilinin temyiz dilekçesi 15 günlük yasal temyiz süresi ve 10 günlük katılma yolu ile temyiz süresi geçirildikten sonra 01.03.2018 tarihinde temyiz edilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtay’ca da bu yolda karar verilebileceğinden açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin süresinden sonra verilen temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmektedir.
    2-Dosya içeriğine, tedavi giderlerine ilişkin bozmaya uygun karar verilmiş olmasına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin inceleme yapılmasının mümkün olmamasına göre; davacılar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    3-Davacılar vekili, 2009 yılında meydana gelen kazanın oluşumunda kusuru bulunmayan ve kaza sonucu %26 malul kalan davacı sürücü Hüseyin için 80.000,00 TL manevi tazminat talep etmiş, mahkemece bozma öncesi 20.000,00 TL tazminata hükmedilmişse de Dairemizce bu miktarın az bulunması üzerine yeniden verilen hükümle 25.000,00 TL"nin davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
    Yine aynı kazada araçta yolcu olarak bulunan kaza sonucu %6 malul kalan davacı yolcu Serdar için 30.000,00 TL manevi tazminat talep etmiş, mahkemece bozma öncesi 5.000,00 TL tazminata hükmedilmişse de Dairemizce bu miktarın az bulunması üzerine yeniden verilen hükümle 10.000,00 TL"nin davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
    Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Yukarıda belirtilen hususlar, olayın meydana geliş şekli, kusur durumu ve maluliyet oranları dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatların yine “bir miktar az” olduğu görülmüş, hakkaniyete uygun manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    Kabule göre, vekalet ücreti davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre kendisini vekille temsil ettiren davacılar lehine ayrı ayrı vekalet ücreti
    takdir edilmesi gerekmekte iken yazılı şekilde tek vekalet ücretine hükmedilmesi isabetli görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalılar ... ve ..."a geri verilmesine 24/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi