Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4074
Karar No: 2020/3927
Karar Tarihi: 24.06.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/4074 Esas 2020/3927 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, zorunlu deprem sigorta poliçesi kapsamında uğradığı zararın tazmini için davalı kuruma başvurmuştur. Ancak davalı kurum, davacının konutunun önceden hasarlı olduğunu ve bu durumu kasıtlı olarak bildirmediğini ileri sürerek tazminat talebini reddetmiştir. Mahkeme önce davayı reddetmiş, ancak Yargıtay'ın bozma kararı ile konutun hasarının bilirkişi heyeti tarafından tespit edilerek yeniden yapım bedelinin hesaplanması gerektiği belirtilmiştir. Bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, davacının talebi doğrultusunda tazminata karar verilmiş, ancak davacının ıslah dilekçesi kabul edilerek karar verilmesi hatalı bulunmuştur. Sonuç olarak, davalı vekilinin temyiz itirazları kabul edilerek hüküm bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: Zorunlu Deprem Sigortası Kanunu (Law on Compulsory Earthquake Insurance)
17. Hukuk Dairesi         2018/4074 E.  ,  2020/3927 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki zorunlu deprem sigortası poliçesinden doğan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili; davacıya ait bağımsız bölümün Van ilinde meydana gelen yıkıcı depremler ile artçı şoklar sonucunda ağır hasar gördüğünü ve davalı kurumca düzenlenen zorunlu deprem sigortası poliçesi uyarınca uğranılan zararların tazmini talebinin reddedilmesi üzerine fazlaya ilişin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili; poliçe düzenlenmesinden önce meydana gelen ve hasar yapıcı etkisi bulunan depremlerde taşınmazın hasar gördüğünü, geçmiş dönemdeki orta/ağır hasar durumunu kasıtlı bildirmediğini, rizikodan sonra yapılan poliçenin geçersiz olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, davacının konutuna ilişkin poliçe yaptırdığı sırada konutunun orta hasarlı olduğunu bildiği ve sözleşmenin geçersiz olduğu kanaatine varıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davacı vekili tarafından temyiz üzerine Dairemizin 31/10/2016 gün ve 2015/15888 Esas 2016/9527 karar sayılı ilamı ile "Binaların sigortalatılmadan önce hasar durumunun tespiti ile sigorta işlemlerinin yapılıp yapılmayacağı hususunda sorumluluğun basiretli bir tacir gibi davranması gereken davalı kurumda olduğu anlaşılmakla davacının sigortalı taşınmazının bulunduğu yerdeki emsal binaların durumları da gözetilerek, jeoloji ve inşaat
    mühendisleri ile fen memuru bilirkişilerin oluşturduğu bilirkişi heyetinden taşınmazın rayiç bedelleri üzerinden yeniden yapım bedelleri hesaplanarak karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle karar bozulmuş ve mahkemece bozma ilamına uyulmuştur.
    Bozma sonrası yapılan yargılama sonrasında mahkemece, davanın ıslah edilmiş hali ile kabulüne 83.055,00 TL tazminatın 12/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince yapılan yargılamada toplanan delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; yasal faize hükmedilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm ve daha önce temyiz incelemesinden geçerek kesinleşen yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin mümkün olmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, zorunlu deprem sigorta sözleşmelerinden (DASK) kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir
    Davacı vekili bozmadan sonra 30.10.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 83.055,00 TL"ye yükseltmiştir.
    Bozmadan sonra ıslah yapılıp yapılamayacağı, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu"nda değerlendirilmiş ve Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu"nun 06.05.2016 tarih ve 2015/1 Esas- 2016/1 Karar sayılı kararı ile "Her ne sebeple verilirse verilsin bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına dair 04.02.1948 tarih ve 1944/10 E.- 1948/3 K. sayılı YİBK"nın değiştirilmesine gerek olmadığına" karar verilmiştir.
    Somut olayda bozmadan sonra davacı için ıslah dilekçesi kabul edilerek karar verilmiştir. Bu durumda; mahkemece, bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı kabul edilerek karar verilmesi gerekirken, bozmadan sonra ıslah edilen miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    3-Bozma sebep ve şekline göre davalının ıslah zamanaşımına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm ve davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 54,40 TL harcın temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 24.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi