17. Hukuk Dairesi 2019/3006 E. , 2020/3987 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen kararın süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl davada davacılar vekili, 30.09.2005 günü davalıların sürücü/malik ve trafik sigortacısı olan araç ile davacı ...’in kullandığı diğer davacı eş ...’ın yolcu olduğu aracın karıştığı çift taraflı trafik kazasında davacıların yaralandıklarını belirterek davacı ... için şimdilik 500,00 TL maddi, davacı ... için şimdilik 1.500,00 TL maddi tazminat ile 25.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini istemiştir.
Birleşen davada davacılar vekili, aynı kazada yaralanan Ummahan’ın daha sonra vefat ettiğini bu nedenle davacı eş ve çocuğun ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek şimdilik davacı eş ... için şimdilik 6.000,00 TL, davacı Zeki için 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının tahsilini istemiştir.
Davalı vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, belirlenen gider avansının verilen iki haftalık kesin süre içerisin yatırılmadığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK"nun 120/2. maddesinde gider avansının yatırılması için mahkemenin davacıya iki haftalık kesin süre vermesi ve 115/2. maddesi uyarınca dava şartı olan gider avansının yatırılmaması halinde, davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedileceği düzenlenmiştir.
HMK’nun 324. maddesine göre ise “Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler. Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi hâlde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır. Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işler hakkındaki hükümler saklıdır”.
Bu durumda; mahkemece gider avansı kabul edilerek, değerlendirme yapılan giderlerin, dava şartı olan gider avansı mı, yoksa delil avansı mı olduğu irdelenmelidir.
03.04.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinin 45. maddesinde gider avansı ve delil avansı birlikte düzenlenmiş olup, gider avansının, her türlü tebligat ve posta ücretleri, keşif giderleri, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi giderler için davacıdan alınan meblağı ifade ettiği, davacının, her yıl Bakanlıkça çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorunda olduğu, delil avansının ise, tarafların dayandıkları delillerin giderlerini karşılamak üzere mahkemece belirlenen kesin süre içinde ödemeleri gereken meblağı ifade ettiği vurgulanmıştır.
Gider avansının içinde delil avansı için gerekli giderler de gösterilmiş olduğundan, Yönetmeliğin 45. maddesinin 1. fıkrası ile 4 ve 5 fıkraları uyumlu değildir. Bu durumda, Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili maddelerine göre yorum yapılmalıdır.
HMK’nun gider avansına ilişkin 120. maddesi ile delil avansına ilişkin 324. maddesi birlikte değerlendirildiğinde; gider avansının yatırılmamasının ve delil avansının yatırılmamasının farklı hukuki sonuçlara bağlandığı dikkate alındığında; gider avansının tanık dinlenmesi, bilirkişi raporu alınması ve keşif gideri gibi delil ikamesine yönelik giderleri kapsayacak şekilde yorumlanmasına olanak yoktur. Bu durumda; dava şartı olan gider avansının delillerin ikamesi dışındaki yargılama giderlerini ifade ettiği kabul edilmelidir.
Delil avansına yönelik ara kararında mahkemece, hangi delil için ne miktarda avans yatırılacağı açıkça belirtilmeli ve avansın kesin süre içinde yatırılmaması halinde bu delilin ikamesinden vazgeçildiğinin kabulü ile dosya kapsamındaki delillere göre karar verileceğinin ihtar edilmesi gerekir.
Mahkemece, 07.03.2012 tarihli ara karar ile 360,00 TL’nin açıklaması yapılmaksızın bu miktarın tamamını gider avansı kabul edilerek, bu giderlerin yatırılması için davacı tarafa iki haftalık kesin süre verilmiş, yatırılmadığında ise, davanın usul yönünden reddedileceği ihtar edilmiştir. Gider avansı olan tebligat ve diğer giderlerin dava açılırken yatırılmış olduğu, bu giderlerin 2 haftalık kesin süre içerisinde yatırılmamasından dolayı yapılamayan veya geciken bir işlem bulunmadığından davanın bu gerekçeyle reddi doğru olmadığı gibi, keşif ve bilirkişi ücreti delil avansı olduğu halde bunları da gider avansı kabul etmek suretiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 25.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.