17. Hukuk Dairesi 2019/3650 E. , 2020/5577 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili davalının sürücüsü bulunduğu ... plaka sayılı aracın 12/07/2002 günün sebep olduğu kaza nedeniyle Hüseyin Aşut "un vefat ettiğini, dava konusu kaza nedeniyle Silvan Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılamada davalının kusurlu bulunduğunun tespit edildiğini, müvekkili idare tarafından hak sahiplerine 18.000,00 TL tazminatın 03/04/2006 tarihinde ödendiğini, zararın tazmini için davalı aleyhine Diyarbakır 1. İcra Müdürlüğünün 2010/3999 esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı 19.12.2011 tarihli cevap dilekçesinde ... Sigorta A.Ş tarafından kaza tarihini kapsayan ZMSS poliçesi olduğunu ve davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulü ile Diyarbakır 1. İcra Müdürlüğünün 2010/3999 sayılı takip dosyasına davalının yaptığı itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, Güvence Hesabının destek yakınlarına yapmış olduğu ödemenin rücuan tahsili amacıyla başlatmış olduğu icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Şu hallerde Güvence Hesabına başvurulabilecektir: Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortasından yararlanma olanağının ortadan kalkmış olması durumunda, kazaya neden olan motorlu aracın kimliği belirsiz ise, kaza sırasında
geçerli poliçesi yoksa veya eksikse, poliçeyi düzenleyen sigorta şirketi iflâs etmişse veya ruhsatı iptal edilmişse, çalınan veya gaspedilen araçlardan dolayı işleten sorumlu tutulamıyorsa, Güvence Hesabına başvurularak olay tarihindeki güvence tutarlarıyla sınırlı olarak tazminat istenebilecektir.
Somut olayda; davacı ... vekili davalının sürücüsü bulunduğu ... plaka sayılı aracın 12/07/2002 günü sebep olduğu kaza nedeniyle ... "un vefat ettiğini, kaza tarihinde aracın ZMSS si olmadığı için hak sahiplerine 18.000,00 TL tazminatın 03/04/2006 tarihinde ödendiğini, davalı aleyhine yapılan takibe davalı tarafça itiraz edildiğini belirterek itirazın iptalini talep etmiştir. Davalı taraf ise; 19.12.2011 tarihli dilekçesinde aracın ... sigorta A.ş tarafından kaza tarihini kapsayan ZMSS poliçesi olduğunu beyan etmiştir. Mahkemece aracın kaza tarihini kapsayan geçerli trafik sigortası olup olmadığı araştırılmamış olup, Dairemize temyiz incelemesine gelen diğer dosyalardan da ... Sigorta A.Ş."nin 07.02.2003 tarihinde iflas ettiği anlaşılmaktadır.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan KTK"nın 108/c, Karayolları Trafik Garanti Yönetmeliği"nin 8/c ve 17. maddesi gereğince trafik sigortasını yapan sigortacının iflası durumunda, sigortacının ödemekle yükümlü olduğu maddi ve bedensel zararlar Güvence Hesabının sorumluluğu içinde olup sigortacının iflas etmesi halinde ... tarafından 3. kişiye yapılan ödeme nedeniyle işletene rücu imkanı bulunmamaktadır.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgulara göre ibraz olunan ZMMS poliçesinin kazaya karışan 21 EE 279 plakalı araca ait olup olmadığı, dolayısıyla trafik sigorta şirketinin, kaza tarihi itibariyle sorumluluğunun bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerekir. Aracın kaza tarihinde ... Sigorta A.ş nezdinde geçerli bir trafik sigortası poliçesinin bulunduğunun belirlenmesi halinde, ... tarafından sigorta şirketinin iflası nedeniyle ödeme yapılmış ise, bu durumda ...’nın belirtilen yasal düzenlemeler uyarınca sorumlu olduğunun ve davalıdan rücu hakkının bulunmadığının kabulü gerekmektedir.
O halde; mahkemece, öncelikle davalının sürücüsü olduğu aracın kaza tarihinde geçerli bir trafik sigorta poliçesinin olup olmadığının ve Güvence Hesabının söz konusu ödemeyi ... Sigorta A.ş nin iflası nedeniyle mi yoksa aracın kaza tarihinde geçerli bir zmms poliçesi olmaması nedeniyle mi yaptığının araştırılması ve tüm deliller toplandıktan sonra davacının rücu hakkının bulunup bulunmadığı konusunda
varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yukarıda yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 14/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.