17. Hukuk Dairesi 2019/2333 E. , 2020/5595 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davacılar ve davalılar ... ve ... vekillerince temyiz edilmiş, davacılar vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 13.10.2020 Salı günü davacılar vekili Av. ... ile davalılar ... ve ... vekili Av. ... geldiler. Diğer davalılardan gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; davacının 27.01.2012 tarihinde davalıların maliki, sürücüsü, ZMSS ve İMSS poliçesi ile sigortacısı oldukları araçta yolcu olarak seyahat etmekte iken meydana gelen tek taraflı trafik kazasında ağır yaralandığını, bu yaralanmaya bağlı olarak kalıcı olarak malul kaldığını, tedavi süresince ek olarak ödenmesi gereken ilaç bedelleri, tıbbı malzeme giderleri (idrar sondası, solüsyonlar vs...) bakımından maddi zararları olduğunu, bakımı için yardımcı profesyonel yardımcı çağrıldığını, ayrıca davacı eşinin ve oğlunun onun tam iş göremezlik
durumundan dolayı desteğinden yoksun kaldıkları için maddi zararı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere davacıların her biri için 1.000,00 TL toplamda 3.000,00 TL maddi, davacı ... için 200.000,00 TL, eş Hüseyin için 150.000,00 TL ve oğul Turgay için 150.000,00 TL olmak üzere toplamda 500.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili; 18.06.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 453.903,03 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalılar ... ve ... vekili; yolculuğun bedel karşılığı olmadığını, davacının hatır için taşındığını, davacının kemer takmayarak zararın artmasına neden olduğunu ve manevi tazminat tutarlarının ise fahiş miktarda olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... İsviçre Sigorta A.Ş. vekili; sorumluluklarının limit ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat taleplerinin de ihtiyari mali mesuliyet teminatlarına dahil edilmiş olup limitin sınırlı olduğunu, ihtiyari mali mesuliyet poliçesi teminatları dahilinde talepte bulunulabilmesi için zararın trafik poliçesi teminat limitleri üzerinde kalması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... A.Ş. vekili; 18.08.2012 tarihli celsede davayı poliçe limiti olan 200.000,00 TL"ye kadar kabul ettiklerini, zararı her an ödemeye hazır olduklarını beyan etmiştir.
Davacı vekili, 31.10.2012 tarihli havale tarihli dilekçesinde, davalı ... Şirketinin 18.09.2012 tarihli beyanında davayı kısmen kabulü üzerine, poliçe limitinden kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirdiğini, ödemeyi yaptığını bu davalıya karşı davalarının konusuz kaldığını beyan etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacılardan ... ve ... açmış oldukları maddi tazminat ile ilgili davalarının reddine; davacılardan ... sürekli iş görememezlik tazminatı 146.811,34 TL tazminatın (... Sigorta tarafından ödenen 200.000,00 TL mahsup edildikten sonra bakiye iş göremezlik tazminatı) davalılar ..., ... ve ... Sigorta A.Ş."nden (... Sigorta A.Ş."nin poliçe teminat miktarı olan 50.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere) müştereken
ve müteselsilen alınarak kaza tarihi olan 27/01/2012 tarihinden itibaren (davalı ... Sigorta A.Ş yönünden dava tarihi 03/04/2012"den itibaren) yasal faizi ile birlikte alınarak bu davacıya verilmesine; 57.657,06 TL tedavi gideri ile 249.434,63 TL yaşam boyu bakıcı gideri olmak üzere toplam 307.091,69 TL"nin kaza tarihi olan 27/01/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ..."a verilmesine; davacı ... için 80.000,00 TL, ... için 10.000,00 TL ve ... için 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 27/01/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine; davalı ... A.Ş. ile ilgili davanın konusu kalmadığından bu davalı hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılar ... ile ... vekilinin tüm; davacılar vekilinin (2) nolu bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre
değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, olay tarihinde 35 yaşında olan davacı ..."ın kaza nedeniyle %100 malul kalması ve araçta yolcu olarak bulunması sebebiyle kusursuz oluşu dikkate alındığında kendisi lehine takdir olunan manevi tazminatın bir miktar az, eşi ve çocuğu lehine takdir olunan manevi tazminatların ise çok az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle ... ve ... vekilinin tüm ve davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2.540,00 TL vekalet ücretinin davalılar ... ve ..."dan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 30.085,56 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ... ve ..."dan alınmasına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 14/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.