17. Hukuk Dairesi 2019/2386 E. , 2020/5817 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan istinaf incelemesi sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın süresi içinde davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı-Karşı davalı vekili, müvekkilinin kendisine ait araçla seyir halindeyken davalılardan ... adına kayıtlı, davalı ..."in sevk ve idaresindeki araç ile çarpıştığını, müvekkilinin kaza neticesinde yaralandığını ve tedavisinin halen devam ettiğini, kaza raporlarına göre davalının tamamen kusurlu olduğunu, müvekkilinin aracının hurda haline geldiğini ve artık kullanılamaz olduğunu, sosyal güvencesi olmadığından tüm tedavi masraflarını karşılamak durumunda kaldığını, malul kaldığını ve kazadan sonra işgücü kaybı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik müvekkilinin arabasında meydana gelen zararın tazmini için 1.000,00 TL, tedavi masraflarının tazmini için 1.000,00 TL, daimi olarak iş göremez hale geldiği için 1.000,00 TL, iş gücü kaybının tazmini için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 4.000,00 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren davalılardan en yüksek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen
tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 14.1.2015 tarihli ıslah dilekçesinde, maddi tazminat talebini bilirkişi raporu doğrultusunda fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla işgöremediği döneme ilişkin olarak 4.003,66 TL, araç hasarının ödenmeyen kısmı için 3.508,00 TL, çalışma gücü kaybından dolayı uğranılan zararı için 92.022,53 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı-Karşı Davacılar vekili, kusurun davacıda olduğunu, kazada müvekkili ... ile birlikte ..."in erkek kardeşi ... ve eşi ... da ağır şekilde yaralandığını, kaza tespit tutanağında kaza yeri krokisinin yanlış çizildiğini, davacı ..."in erkek kardeşi ve onunla birlikte eşinin yaralanmasından dolayı çok etkilendiğini, davacı ..."in ayakta tedavisinin sürdüğünü belirterek davacılar tarafından açılan davanın reddine karar verilmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili ... adına kayıtlı ... plakalı aracın kaza sonucu kullanılamaz hale gelmesi nedeniyle 1.000 TL, müvekkili ... yönünden bugüne kadar yaptığı ve halen süren tedavisi sebebiyle yaptığı harcamalar için 1.000 TL maddi, her iki müvekkili için 10.000"er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek yasal faizi ile birlikte karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı .... Vekili, 20.08.2007 tarihinde davacı ..."ın ... Bankası ... şubesindeki hesabına trafik sigorta poliçesine istinaden 6.000,00 TL"nin araç hasarına karşılık olarak ödendiğini, ayrıca tedavi giderleri için de 04.09.2007 tarihinde yine aynı hesabına trafik sigorta poliçesine istinaden 5.718,09 TL"nin ödendiğini, bu ödemelerden sonra şirketlerinin herhangi bir sorumluluğu kalmadığını, manevi tazminat taleplerinin poliçe teminat kapsamı dışında olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Yerel mahkemece, asıl davada davacı ..."ın araç hasarı talebi ve tedavi gideri talebi asıl dosya davacısı ... sigorta aş tarafından ödenmiş olduğundan bu talepler yönünden dava konusuz kaldığından bu taleplerin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, asıl davada davacı ..."ın geçici iş göremezlik talebi ve çalışma gücü kaybı taleplerinin ıslah taleplerine göre kısmen kabulü ile 1.501,37 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 34.508,44 TL çalışma gücü kaybı olmak üzere toplam 36.009,81 TL maddi
tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar müştereken ve müteselsilen tahsili ile asıl dosya davacısı ..."a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl davada manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, 8.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte karşı asıl dosya davalısı ... ve ..."den müştereken ve müteselsilen tahsili ile asıl dosya davacısı ..."a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karşı davada karşı davacı ..."in araç hasarına ilişkin maddi tazminat talebinin sigorta şirketi tarafından karşılanmış olduğu belirtilmiş olmakla, bu talebin konusu kalmadığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karşı davada ..."in manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 2.000,00 TL nin olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte karşı dava davalısı ..."dan tahsili ile karşı dava davacısı ..."e verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karşı davada ..."in tedavi gideri isteminin kabulü ile, 1.000,00 TL"nin olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte karşı dava davalısı ..."dan tahsili ile karşı dava davacısı ..."e verilmesine, karşı davada davacı ..."in manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 4.000,00 TL"nin olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte karşı dava davalısı ..."dan tahsili ile karşı dava davacısı ..."e verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, dair karar verilmiş, karara karşı davacı-karşı davalı vekili, davalı-karşı davacılar vekili ve davalı ... şirketi vekilinin istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nce tarafların istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 Sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanununun 362/1.a maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 Sayılı Kanunun 44. maddesiyle HMK"ya eklenen EK-Madde 1"de öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2018 yılı için 47.530,00 TL’dir.
Davacı-karşı davalı ... yönünden temyize konu edilen red edilen manevi tazminat miktarı kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1/6/1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davacı-karşı davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddedilen manevi
tazminata ilişkin hükmün kesin olması nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir.
2-İlk derece mahkemesince verilen karara yönelik olarak davacı-karşı davalı vekilince yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi, HMK"nun 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı vekilinin reddedilen manevi tazminata ilişkin temyiz dilekçesinin reddedilen miktarın kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nun 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine ve kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine aşağıda dökümü yazılı 18,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davacı-karşı davalıdan alınmasına, 19/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.