17. Hukuk Dairesi 2020/3607 E. , 2020/6252 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim yargılaması sonunda; Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 11/07/2016 tarih 2016/1649 İHK sayılı kararın ve ek kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili; davacının eşinin sevk ve idaresindeki trafik sigortası olmayan aracın yol üzerinde duran araca arkadan çarpması sonucu davacının eşinin vefat ettiğini, bu suretle davacının destekten yoksun kaldığını, kaza nedeniyle açılan ceza dosyasında alınan Adli ıp Kurumu raporuna göre desteğin 6/8 kusurlu bulunduğunu, terekesi borca batık olduğu için mirasını reddettiklerini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 124.652,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre başvurunun kabulü ile 124.652,00 TL tazminatın 26.10.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı vekilinin itiraz etmesi üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince davalının itirazının reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizin 28.05.2019 tarihli geri çevirme kararı gereğince, mahkemece harç ikmali yönünden 08.06.2020 tarihli muhtıra düzenlenerek davalı vekiline 13.06.2020 tarihinde tebliğ edilmiş eksik harç, davalı vekilince 19.07.2019 tarihinde ikmal edilmiştir. Mahkemece, 13.07.2020 tarihli ek karar ile süresinde harç ikmali yapılmadığı gerekçesiyle davalının temyiz talebinin reddine karar verilmiş olup ek karar da davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyanın incelemesinde; davalı vekilinin 08.06.2020 tarihli muhtıranın tebliğinden önce 19.07.2019 tarihinde eksik harcı ikmal ettiği görüldüğünden, davalı vekilinin
temyiz isteminin reddine ilişkin 13.07.2020 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar verilerek işin esasının incelenmesi gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Destekten yoksun kalma zararının hesabında, destekten yoksun kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış olduğu/olacağı yardımın miktarı belirlenmelidir.
Trafik kazası sonucu destek ölmeseydi hayatın olağan akışı içinde çocukların, eş ve çocuklarının yanında ana ve babaya destek olacakları varsayılmalıdır. Eş, çocuklar ile anne ve babanın desteklenen olduğu durumlarda destek paylarını belirlerken desteğin gelirinin bir miktarını kedisine bir miktarını eşine, bir miktarını çocuklarına bir miktarına da anne ve babasına ayıracağı kabul edilmektedir. Eş ve çocuklar ile ana ve babaya pay verildiği durumda desteğe 2, eşe 2, çocuklar ile ana ve babaya 1’er pay verilerek bu payların desteğin tüm gelirine oranlanarak bulunacak sonuca göre destek tazminatları belirlenmelidir.Destekten çıkan çocukların payları eş ve çocuklara dağıtılacak ana ve babaya verilmeyecektir. Ancak ana veya babadan biri destekten çıktığında çıkanın payı diğerine verilecektir.
TBK"nun 53. (BK"nun 45.) maddesi gereği, destekten yoksun kalma tazminatının mahiyeti ve amacı, ölenin eylemli yardımını alanların, desteğin ölümünden sonra da bu yardımdan mahrum kalmaması olduğuna göre; destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilebilmesi için, herşeyden önce, destek alma hakkı olan kişinin destek alma ihtiyacının devam etmesi gerekir. Bu itibarla; ölenin eşi sıfatıyla destek alan kişinin yeniden evlenmesi halinde, desteğinden yararlandığı kişinin yardımından yoksun kaldığından bahsedilemeyeceği ve desteği olan eşinden dolayı destek tazminatına hak kazanamayacağı açıktır.
a-Somut olaya bakıldığında; davaya konu kazada vefat eden ...’nun eşi davacı ... ölen eşinin desteğinden yoksun kaldığı iddiası ile tazminat talep ettiği; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin kapsamı gereği UYAP sistemi üzerinden yapılan kontrolde, davacı ...’ın 09.10.2016 tarihinde yeniden evlendiğinin tespit edildiği;
mahkemenin hükme esas aldığı 29.02.2016 tarihli hesap raporunda, davacının muhtemel bakiye ömür süresinin tamamı için tazminat hesabı yapıldığı; Uyuşmazlık Hakem Heyetince de davacı için bu raporla hesaplanan bedeli hüküm altına aldığı görülmektedir. Destekten yoksun kalma tazminatının yukarıda açıklanan amaç ve kapsamı doğrultusunda destek alacaklısı davacı eşin ancak eşinin ölümü ile kendisinin yeniden evlendiği tarihe kadar tazminata hak kazanabileceği gözetilerek hesaplama yapılması gerekir.
b-Ayrıca hükme esas alınan 29.02.2016 tarihli hesap raporunda desteğin oğlu, annesi ve babası olduğu belirtilerek hesaplama yapılmıştır. Ancak dosya içerisinde davacının Sude Naz Memişoğlu isminde bir de kız çocuğu olduğu ve onun payının hesaplamada dikkate alınmadığı görülmektedir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, hükme esas alınan hesap raporu yukarıda bahsi geçen ilkelere aykırı düzenlenmiş olup denetime ve hüküm kurmaya elverişli değildir.Bu durumda yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ve Dairemiz ilkelerine uygun pay oranları dikkate alınarak yeni bir bilirkişiden denetime ve hüküm kurmaya elverişli rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle mahkemenin 13.07.2020 tarihli ek kararının kaldırılmasına, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (3a-b) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 27/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.