17. Hukuk Dairesi 2019/6643 E. , 2020/6256 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili; müvekkili nezdinde sigortalı olan işyerinde 13.12.2009 tarihinde su sirayeti nedeniyle hasar meydana geldiğini, bölgede yaşanan aşırı yağışlarda Alibeyköy Barajının kapaklarının açılması sonucu dereden taşan suyun iş yerini bastığını ve sigortalıya ait tüm malların sel suyu içinde kalarak hasara uğradığını, yapılan hasar tespiti sonucu sigortalıya 65.575,77 TL ödendiğini, ödemenin davalıya 17.08.2010 tarihinde bildirilmesine rağmen herhangi bir cevap verilmediğini, aynı hususta ilgili belediyelere ve kurumlara da İstanbul 8.İdare Mahkemesinin 2010/2228 esas sayılı dosyası ile tam yargı davası açıldığını belirterek, 65.575,77 TL tazminatın fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla ödeme tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalı idari yargıda açılmış bulunan dava ile tahsilde mükerrerlik olmamak kaydıyla rücuen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; idari yargının görevli olduğuna ilişkin itirazda bulunarak, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 65.575,77 TL"nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, işyeri sigorta poliçesi kapsamında sigortalıya ödenen teminatın rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde aynı hasar nedeniyle ilgili kurumlara idari yargıda dava açıldığı belirtilmiştir. Dairemizin 23.10.2019 tarihli 2018/4249 – 2019/9831 sayılı geri çevirme kararı gereği dosyaya kazandırılan İstanbul 8.İdare Mahkemesinin 2010/2228 esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde; davacı tarafça ..., ... Büyükşehir Belediyesi ve ... Belediyesine karşı aynı hasar nedeniyle dava açıldığı idare mahkemesince, ortada idare hukuku ilkelerine göre tazmin edilebilecek, meşru bir zarar olmadığı kanaatine varıldığı belirtilerek davanın reddine karar verildiği kararın temyiz edilmesi üzerine Danıştay 8. Dairesi’nin 2011/8235 – 2015/8273 sayılı ilamı ile “...oluşan zarardan, dere yatağında yerleşime müsade eden ve taşan derenin bakımı ve yağmur sularının tahliyesi konusunda ... ile birlikte sorumluluğu olan davalı belediyelerin hizmet kusuru nedeniyle müşterek sorumlu olması karşısında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının; özellikle imar planlarıyla ilgili olarak yürüttüğü bir kamu hizmetinden kaynaklanan hizmet kusurunun bulunup bulunmadığının ortaya konulması ve var ise hasım mevkiine alınması suretiyle ... Genel Müdürlüğüne ise; baraj kapaklarının açılması nedeniyle hizmet kusurunun araştırılması sonrasında, davalı idarelerin hizmet kusuru ile davacının iskan ve yapı ruhsatı ile işyeri açma ve çalışma ruhsatının mevcut olup olmamasına göre belirlenecek kusur durumlarının birlikte değerlendirilerek bulunacak kusur oranları çerçevesinde ve gerçek zararın tespitinden, sigorta primlerinin zarar miktarından mahsubundan sonra bir karar verilmesi gerekirken, yukarıda anılan gerekçelerle tazminat isteminin reddine karar veren İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir...” şekildeki gerekçeyle hükmün bozulmasına karar verildiği, bozma üzerine İdare Mahkemesince 2018/1446 E. - 2019/2248 K. sayılı kararla; uyuşmazlıkta aynı olayla ilgili olarak davacı tarafından İstanbul Anadolu 13. Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde açılan davada 17.02.2015 tarih ve E:2013/90, K:2015/60 sayılı karar ile anılan zararın ödenmesine hükmedildiği, bu durumda, adli yargıda açılan davada hükmedilen tazminat miktarı da gözönünde bulundurularak ödemede tekerrür oluşmaması nedeniyle maddi tazminat isteminin kabul edilmesine olanak bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği ve kararın davacı vekilince temyiz edildiği görülmüştür.
Bu durumda mahkemece, davacı tarafından aynı hasar nedeniyle açılan ve davacı tarafından temyiz edilen İstanbul 8.İdare Mahkemesi’nin 2018/1446 E. - 2019/2248 K. Sayılı idari dava dosyasının kesinleşmesi beklenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 27/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.