17. Ceza Dairesi 2016/8101 E. , 2018/2194 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I)Suça sürüklenen çocuk ... hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde,
5271 sayılı CMK’nın 231/5. maddesi kapsamında verilen kararların temyizi olanaklı bulunmayıp aynı maddenin 12. fıkrası uyarınca itirazı olanaklı kararlardan olduğu ve 5271 sayılı CMK"nın 264/1. maddesi uyarınca yasa yoluna başvuruda ve mercide yanılmanın başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağının anlaşılması karşısında; 5271 sayılı Yasa"nın 264/2. maddesi uyarınca itirazı incelemeye yetkili ve görevli mahkemeye mahkemesince iletilmek üzere, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na İADESİNE,
II)Suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde,
14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000,00 TL"ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen 1.320,00 TL adli para cezasına ilişkin hükümlerin, cezaların türü ve miktarı itibarıyla temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin, suça sürüklenen çocuk ... ve müdafiinin temyiz istemlerinin tebliğnameye uygun olarak ayrı ayrı REDDİNE,
III)Suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde,
Dosya kapsamına göre, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
5237 sayılı TCK"nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK"nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır.
Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK"nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
Somut olayda ise; müştekiye ait iş yerinden suça sürüklenen çocukların 15 TL para çalmaları karşısında; suça sürüklenen çocuklar hakkında TCK"nın 145. maddesinin uygulama olanağı bulunup bulunmadığı hususu gerekçeli kararda tartışılmadan yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafii ile suça sürüklenen çocuk ... ve müdafiinin temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 22.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.