17. Ceza Dairesi 2019/7773 E. , 2019/7871 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanık hakkında elektrik enerjisi hakkında hırsızlık suçundan açılan davada sanık hakkında İstanbul 44. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 22.05.2012 tarih, 2009/932 Esas ve 2012/518 Karar sayılı kararı ile mahkumiyet hükmü verildiği, kararın sanık ve katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 12.10.2012 tarih ve 2012/29800 sayı ile suç tarihinden sonra 6352 sayılı Kanun’a göre yeniden değerlendirme yapılası amacı ile mahkemesine iade edildiği, iade üzerine İstanbul 44. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 07.11.2013 tarih, 2012/905 Esas ve 2013/727 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında yeniden mahkumiyet hükmü kurulduğu, hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 17. Ceza Dairesi’nin 06.07.2017 tarih, 2015/20511 Esas ve 2017/9095 Karar sayılı ilamı ile yerel mahkeme kararının eylemin hukuki ihtilaf niteliğinde olduğunun gözetilmemesi ve vekalet ücreti nedenleri ile bozulduğu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ise 21.07.2017 tarih ve 2014/135255 sayılı tebliğnamesi ile eylemin basit hırsızlık suçunu oluşturduğu düşüncesi ile itiraz kanun yoluna başvurduğu, Yargıtay 17. Ceza Dairesi’nin 02.10.2017 tarih, 2017/3173 Esas ve 2017/10888 Karar sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği, dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nca incelenerek 07.02.2019 tarih, 2017/17-1124 Esas ve 2019/73 Karar sayılı kararı ile itirazın kabulüne ve Yargıtay 17. Ceza Dairesi’nin 06.07.2017 tarih, 2015/20511 Esas ve 2017/9095 Karar sayılı bozma kararının kaldırılmasına karar verilerek eylemin karşılıksız yararlanma suçunu oluşturacağından bahisle dosyanın yeniden incelenmek üzere Yargıtay 17. Ceza Dairesi’ne gönderildiği anlaşılmakla yapılan incelemede;
05/07/2012 tarihinden sonra işlenen suçlar, 6352 sayılı Kanun"un 84. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nun 168. maddesine eklenen 5. fıkra uyarınca, zararın soruşturma tamamlanmadan önce tazmin edilmesi halinde kamu davası açılamayacağı, başka bir anlatımla zararın giderilmemesinin dava şartının bağlandığı sonuçlar ile benzer sonuçlar doğurduğu, ve dava şartının gerçekleşmemesine rağmen dava açılması halinde veya sanık soruşturma aşamasında hiç ödeme yapmamış, sanığa ödeme ihtarı da yapılmamış ve sanık kovuşturma aşamasında zararı tamamen gidermişse 5271 sayılı CMK"nun 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca kamu davasının
düşürülmesine karar verilerek, ayrıca sanığın 5237 sayılı TCK"nun 168. maddesinin 5. fıkrası hükmünden kaç kez yararlandığının denetimi açısından verilecek kararın 6352 sayılı Kanun"un 103. maddesi ile 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu"nun 6. maddesine eklenen 2. fıkra uyarınca adli sicilde bunlara mahsus sisteme kaydının sağlanması gerekir.
05/07/2012 tarihinden önce işlenen suçlarda ise; 27.11.2018 tarih, 2017/13-318 Esas ve 2018/578 Karar sayılı Ceza Genel Kurulu kararı ile de kabul edildiği üzere 6352 sayılı Kanun"un geçici 2. maddesinin birinci ve ikinci fıkraları birlikte değerlendirildiğinde, 05.07.2012 tarihinden önce işlenen suçlar yönünden öncelikle kurum zararının giderilmesi hâlinde işin esasına girilmeden ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesinin gerekmesi ve bu kararın, suçun tüm yasal sonuçlarını ortadan kaldırma sonucunu doğurması karşısında, katılan kurumun zararını tazmin etmiş olan sanık hakkında, 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun"un geçici 2. maddesinin l. fıkrası uyarınca aynı maddenin 2. fıkrası gereğince, ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; suç tarihinin 05/07/2012 öncesi olduğu ve mağdur kurum zararının yasal ihtar olmamasına rağmen giderildiği, bu nedenle 6352 sayılı Yasa"nın geçici 2/2 ve 5271 sayılı CMK"nun 223/4-(a) maddeleri uyarınca sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ün temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasından mahkumiyete ilişkin bölümlerin çıkarılarak yerine ""6352 sayılı Yasa"nın geçici 2/2 ve 5271 sayılı CMK"nun 223/4-(a) maddeleri uyarınca sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına ve ""Yargılama giderlerinin kamu üzerinde bırakılmasına"" cümleleri eklenmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.