Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/11
Karar No: 2019/2810
Karar Tarihi: 06.03.2019

Hırsızlık - konut dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2018/11 Esas 2019/2810 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Sanık hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından mahkumiyet hükmü verilmiştir. Temyiz başvurusu sonucunda konut dokunulmazlığının ihlali suçuna yönelik temyiz talebi reddedilmiş ve hükmün onanmasına karar verilmiştir. Ancak hırsızlık suçuna yönelik temyizde, suçun işlendiği kabul edilmiş ancak mağdurun zararının kısmen soruşturma, kısmen ise kovuşturma evresinde giderildiği için ceza indirimi yapılması gerektiği belirtilmiştir. TCK'nun 168/1 ve 168/2 maddelerinin nasıl uygulanacağına dair açıklama da yapılıp, hükmün bu açıklamalar göz önüne alınmadan verildiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri: TCK'nun 168/1 ve 168/2.
17. Ceza Dairesi         2018/11 E.  ,  2019/2810 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet
    TEBLİĞNAMEDEKİ İSTEK : Onama

    Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    I-Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine,uyulan bozmaya,toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre,sanık ..."nun temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle,usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
    II-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 15.11.2016 tarih, 2014/13-36 Esas ve 2016/421 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; suç nedeniyle meydana gelen zararın bir kısmının soruşturma evresinde, geri kalan kısmının ise kovuşturma evresinde giderilmesi halinde, suçun mağdurunun, farklı evrelerde gerçekleşen iade nedeniyle ceza indirimine muvafakat göstermesi üzerine, pişmanlık iradesinin ilk olarak soruşturma aşamasında tezahür ettiği de dikkate alınarak, TCK"nun 168/1. maddesi uyarınca ceza indirimine gidileceği; mağdurun muvafakatinin bulunmadığı hallerde ise zararın tamamen giderildiği aşama olarak, kovuşturma aşamasında gerçekleşen iade nedeniyle aynı Kanun"un 168/2. maddesinin tatbik edileceğinde bir tereddüt bulunmamaktadır.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
    Müştekinin bozma öncesi duruşmada, 01.10.2015 tarihli celsede alınan beyanında, sanığın kendisine 500,00 TL verdiğini, ancak kalan 500,00 TL"sini vermediği için sanıktan
    şikayetçi olduğunu belirttiği, bozma sonrası müştekinin 17.10.2017 tarihli celsede alınan beyanında ise zararının karşılandığını ve zararının kalmadığını beyan ettiği olayda; müştekinin 01.10.2015 tarihli celsede alınan beyanında belirttiği üzere sanık tarafından yapılan 500,00 TL ödemenin hangi tarihte yapıldığı müştekiden sorularak, ödemenin soruşturma evresinde gerçekleşmesi halinde, müştekiye kısmi iade nedeniyle ceza indirimine muvafakatinin bulunup bulunmadığı sorulduktan sonra, kısmi iadeye rızasının bulunmaması halinde TCK’nun 168/2. maddesinin, muvafakatinin bulunması halinde TCK’nun 168/1. maddesinin uygulanması gerekeceği; müştekinin 01.10.2015 tarihli celsede alınan beyanında belirttiği üzere yapılan 500 TL ödemenin kovuşturma evresinde gerçekleşmesi halinde ise sanık hakkında TCK"nun 168/2. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeyerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nun temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 06.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi