Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/7848
Karar No: 2020/5796
Karar Tarihi: 17.06.2020

Hırsızlık - iş yeri dokunulmazlığının ihlali - mala zarar verme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2020/7848 Esas 2020/5796 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Yerel mahkeme tarafından verilen bir hırsızlık, iş yerine dokunulmazlık ihlali ve mala zarar verme suçlarından suça sürüklenen çocuk hakkında hüküm verilmiştir. Yapılan temyiz başvuruları sonucu, iş yerine dokunulmazlık ihlali suçundan verilen hüküm açısından yargılama usulüne uygun bulunarak onanmıştır. Ancak mala zarar verme suçundan verilen hüküm bozulmuştur çünkü suçun işlendiği tarih itibarıyla dava zamanaşımı süresi dolmuştur. Hırsızlık suçundan verilen hüküm ise birçok hata nedeniyle bozulmuştur. Bunlar; malın değerinin az olmasına rağmen cezada indirim yapılması gerektiği göz ardı edilmiştir, hükümde ceza miktarları doğru hesaplanmamıştır, suça sürüklenen çocuk hakkında adece hırsızlık suçu nedeniyle rapor alınmadan karar verilmiştir, suça sürüklenen çocukların yaşı düşük olduğu için adli tıp uzmanı ya da psikiyatristten rapor alınması gerektiği göz ardı edilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 5237 sayılı TCK'nın 151/1, 31/2, 66/1-e ve 66/2 maddeleri, 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesi, 50/3. maddesi, 145. madde ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 11.
17. Ceza Dairesi         2020/7848 E.  ,  2020/5796 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet


    Yerel mahkemece suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
    Suça sürüklenen çocuk ... müdafii her ne kadar süresini geçirdikten sonra temyiz dilekçesi vermişse de, kanun yolu kısmında nasıl temyiz edileceğine ilişkin anılan suça sürüklenen çocuk açısından nasıl bir yol izleneceğinin belirtilmemiş oluşu, lehe değerlendirilerek suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz dilekçesi süresinde kabul edilerek yapılan incelemede;
    I-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hüküm açısından yapılan incelemede;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usûl ve kanuna uygun bulunan hükmün, tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
    II-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hüküm açısından yapılan incelemede;
    5237 sayılı TCK"nun 151/1, 31/2. maddesine uyan suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre; aynı Yasa"nın 66/1-e ve 66/2. maddelerinde öngörülen 4 yıllık asli dava zamanaşımı süresinin, mahkumiyet kararı verildiği 03/12/2015 tarihinden 03/12/2019 tarihine kadar geçmiş bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak suça sürüklenen çocuk hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE,
    III-Suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümler, suça sürüklenen çocuk ... hakkında mala zarar verme ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümler açısından yapılan incelemede;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; belirtilen suçların suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-5237 sayılı TCK"nun 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nun 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nun 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK"nun 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nun 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “İşlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “Suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK"nun 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
    Somut olayda ise; müştekinin 35,00 TL parasının çalındığını beyan etmesi karşısında; hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olması nedeniyle 5237 sayılı TCK"nun 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    2-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçundan hüküm kurulurken sonuç hapis cezasının 4 yıl 12 ay hapis cezası yerine 5 yıl hapis cezası olarak belirtilmesi, yine suça sürüklenen çocuk ... hakkında mala zarar verme suçundan hüküm kurulurken sonuç hapis cezasının 2 ay 20 gün hapis cezası yerine 3 ay 10 gün hapis cezası olarak hesaplanması,
    3-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hüküm açısından, 5237 sayılı TCK"nun 50/3. maddesi uyarınca, fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış olan ve adli sicil kaydına göre suç tarihi itibari ile engel hükümlülüğü bulunmayan suça sürüklenen çocuğun mahkûm edildiği kısa süreli hapis cezasının, aynı Kanun"un 50/1. maddesinde yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi,
    4-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hüküm açısından, 5237 sayılı TCK"nun 50/3. maddesi uyarınca, fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış olan ve adli sicil kaydına göre suç tarihi itibari ile engel hükümlülüğü bulunmayan suça sürüklenen çocuğun mahkûm edildiği kısa süreli hapis cezasının, aynı Kanun"un 50/1. maddesinde yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi,
    5-Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 04/04/2017 tarih, 2014/13-518 Esas ve 2017/208 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, suç tarihinde 15 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk ... hakkında 5237 sayılı TCK"nın 31/2 ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 11 maddeleri uyarınca işlediği hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali eylemlerinin hukuksal anlam ve sonuçlarını algılayabilme ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediğine ilişkin adli tıp uzmanı, psikiyatrist ya da zorunluluk bulunması halinde uzman hekimden rapor alınması gerektiği gözetilmeden, sadece hırsızlık suçu nedeniyle düzenlenmiş yetersiz raporla yetinilerek duruşmaya devamla yazılı şekilde hükümlülük kararı verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ..., ... müdafilerinin temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 17/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi