Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/3839
Karar No: 2020/1693
Karar Tarihi: 25.02.2020

Silahlı terör örgütüne üye olma - Silahlı terör örgütüne yardım etme - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/3839 Esas 2020/1693 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2019/3839 E.  ,  2020/1693 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi

    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, Silahlı terör örgütüne yardım etme
    Hüküm : 1-Sanıklar ..., ... ve ... hakkındaki İlk Derece Mahkemesi kararının CMK’nın 280/2. maddesi uyarınca kaldırılarak, CMK"nın 223/2-e maddesi uyarınca ayrı ayrı beraat,
    2-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ..., ...’in TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9 maddesi delaletiyle 58/6-7, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetlerine ilişkin hükme yönelik istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi,
    3-Sanık ...’ın TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 221/4, 53, 221/5, 58/9 maddesi delaletiyle 58/6-7, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi

    2) Sanık ... ve müdafii,
    3) Sanık ... ve müdafii,
    4) Sanık ... ve müdafileri,
    5) Sanık ... müdafileri,
    6) Sanık ... müdafii,
    7) Sanık ... ve müdafii,
    8) Sanık ... ve müdafii,
    9) Sanık ...,
    10) Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısı

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararların niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Sanık ... ve müdafıinin, ceza miktarı itibariyle yasal şartları taşımayan duruşma taleplerinin CMK"nın 299. maddesi uyannca REDDİNE;
    Sanık ... hakkında Bölge Adliye Mahkemesince kesin olarak verilen hükmün 24.10.2019 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 29. maddesi ile 5271 sayılı CMK" nın 286. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyiz yolunun açılması üzerine anılan Kanuna eklenen geçici 5. maddenin 1/f bendinde belirtilen süre içinde temyiz edildiği belirlenerek, temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre;
    I-) Sanıklar ..., ... ve ... hakkındaki beraat hükümlerinin yapılan incelemesinde;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
    II-) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkındaki mahkumiyet hükümlerinin yapılan incelemesinde;
    Sanıklar ..., ... ve ..."in örgütle iltisaklı Zaman Gazetesi veya Sızıntı Dergisine abone olmasının, yine bu sanıklardan ...’in örgütle iltisaklı BankAsya nezdindeki rutin bankacılık işlemlerinin örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;

    Diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanıklar ..., ... ve ..."ın ByLock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanimi bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafileri ile sanıklar ..., ..., ... ve ..."ın temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden sair temyiz itirazlarının esastan reddine, ancak;
    Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanıklar hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 ve 58/7. maddeleri gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafileri ile sanıklar ..., ..., ... ve ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanıklar hakkındaki hükümlerin tekerrür uygulamasına ilişkin dokuzuncu ve onuncu bentlerinin tümüyle çıkarılması ile yerine "Sanığın örgüt üyesi olması dikkate alınarak 5237 sayılı TCK"nın 58/9 maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazının tamamlanmasından sonra başlamak üzere denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına" İbaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    III-) Sanıklar ..., ... ve ... hakkındaki mahkumiyet hükümlerinin yapılan incelemesinde;
    1-) Sanık ..."ın örgütle iltisaklı Zaman Gazetesine abone olmasının, yine eşinin örgütle iltisaklı okulda çalışmasının "suç ve cezaların şahsiliği ilkesi" gereğince atılı suç yönünden örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;
    Ayrıntıları ve hukuki mahiyeti Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere;
    Örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olan ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kişidir. Örgüt üyeliği, örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte
    hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Örgüt üyesi örgütle organik bağ kurup faaliyetlerine katılmalıdır. Organik bağ, canlı, geçişken, etkin, faili emir ve talimat almaya açık tutan ve hiyerarşik konumunu tespit eden bağ olup, üyeliğin en önemli unsurudur. Örgüte yardımda veya örgüt adına suç işlemede de, örgüt yöneticileri veya diğer mensuplarının emir ya da talimatları vardır. Ancak Örgüt üyeliğini belirlemede ayırt edici fark, örgüt üyesinin örgüt hiyerarşisi dahilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızm tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olması ve öylece ifa etmesidir.
    Silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması ve kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır. Ancak niteliği, işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, örgütün amacı ve menfaatlerine katkısı itibariyle süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk özelliği olmasa da ancak örgüt üyeleri tarafından işlenebilen suçların faillerinin de örgüt üyesi olduğunun kabulü gerekir. Örgüte sadece sempati duymak ya da örgütün amaçlarını, değerlerini, ideolojisini benimsemek, buna ilişkin yayınları okumak, bulundurmak, örgüt liderine saygı duymak gibi eylemler örgüt üyeliği için yeterli değildir(Evik, Cürüm işlemek İçin örgütlenme, Syf 383 vd.).
    Örgüt üyesinin, örgüte bilerek ve isteyerek katılması, katıldığı örgütün niteliğini ve amaçlarını bilmesi, onun bir parçası olmayı istemesi, katılma iradesinin devamlılık arz etmesi gerekir. Örgüte üye olan kimse, bir örgüte girerken örgütün kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgüt olduğunu bilerek üye olmak kastı ve iradesiyle hareket etmelidir. Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak suçu için de saikin "suç işlemek amacı" olması aranır(Toroslu özel kısım syf.263-266, Alacakaptan Cürüm işlemek için Örgüt syf. 28, Özgenç Genel Hükümler syf.280).
    Suç örgütünün tanımlanıp yaptırıma bağlandığı 5237 sayılı TCK’nın 220. maddesinin 7. fıkrasında yardım fiiline yer verilmiştir. “Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişinin, örgüt üyesi olarak” cezalandırılacağı belirtilmiş, anılan normun konuluş amacı, gerekçesinde; “örgüte hakim olan hiyerarşik ilişki içinde olmamakla beraber, örgütün amacına bilerek ve isteyerek hizmet eden kişi, örgüt üyesi olarak kabul edilerek cezalandırılır.” şeklinde açıklanmış, 765 sayılı TCK’nın sistematiğinden tamamen farklı bir anlayışla düzenlenen maddede yardım etme fiilleri de örgüt üyeliği kapsamında değerlendirilerek, bağımsız bir şekilde örgüte yardım suçuna yer verilmemiştir.
    Yardım fiilini işleyen failin örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmaması, yardımda bulunduğu örgütün TCK’nın 314. maddesi kapsamında silahlı terör örgütü olduğunu bilmesi, yardımın örgütün amacına hizmet eder nitelikte bulunması yardım ettiği kişinin örgüt yöneticisi ya da üyesi olması gereklidir. Yardımdan fiilen yararlanmak zorunlu değildir. Örgütün istifadesine sunulmuş olması ve üzerinde tasarruf imkanının bulunması suçun tamamlanması için yeterlidir.
    Yardım fiilleri örgüte silah sağlama ve terörün finansmanı dışında tahdidi olarak sayılmamıştır. Her ne surette olursa olsun örgütün hareketlerini kolaylaştıran
    ve yaşantısını sürdürmeye yönelik eylemler yardım kapsamında görülebilir(Yargıtay Ceza Genel Kurulu 11.11.1991 tarih, Esas 9-242, Karar 305). Yardım teşkil eden hareketin başlı başına suç teşkil etmesi gerekmez. Yardım bir kez olabileceği gibi birden çok şekilde de gerçekleşebilir. Ancak yardım teşkil eden faaliyetlerde devamlılık, çeşitlilik veya yoğunluk var ise örgüt üyesi olarak da kabul edilebilecektir.
    Bu açıklamalar ışığında;
    Örgütün kurucusu, yöneticileri ve örgüt hiyerarşisinde üçüncü veya daha yukarı katmanlarda yer alan mensuplarının zaman sınırlaması olmaksızın örgütün nihai amacından haberdar oldukları yönünde kuşku bulunmamakta ise de, bir ve ikinci katmanlarda yer alanlar açısından; Devletin her kurumuna sızar, mensuplan vasıtasıyla kişi ve kurumlara yönelik, örgütün gerçek yüzünü ortaya koyan operasyonlara başlandığı, bu yapının kamuoyu ve medya tarafından tartışılır hale geldiği, üst düzey hükümet yetkilileri ve kamu görevlileri tarafından yapılan açıklamalarda “paralel yapı” veya “terör örgütü” olduğuna ilişkin tespitler ve uyarıların yapıldığı, Milli Güvenlik Kurulu tarafından da aynı değerlendirmelerin paylaşıldığı süreçten önce icra edilen faaliyetlerin, nitelik, içerik ve mahiyeti itibariyle silahlı terör örgütünün amacına hizmet ettiğinin somut delil ve olgularla ortaya konulmadıkça örgütsel faaliyet kapsamında kabul edilemeyeceği, bu tarihten sonra gerçekleşen ve örgütsel faaliyet olarak kabul edilen hareketlerin örgüt hiyerarşisine dahil olduğunu gösterir biçimde çeşitlilik, devamlılık ve yoğunluk içermesi gerektiği değerlendirilerek;
    Soruşturma ve kovuşturma aşamasında tanık sıfatıyla dinlenen ve sanıklar ..., ... ve ... hakkında beyanlarda bulunan ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında aynı suçtan soruşturma veya kovuşturma olup olmadığının tespiti ile varsa tüm aşamalardaki beyanlarının aslı ya da onaylı suretlerinin dosya arasına getirilmesi, gerekirse CMK"nın 48. maddesindeki hakları da hatırlatılarak tanık olarak dinlenilmelerinin sağlanması, yine UYAP veri havuzundan araştırma yapılarak sanıklar hakkında herhangi bir itirafçı beyanı olup olmadığının tespiti ile bulunması halinde ifadelerinin onaylı örneklerinin dosya arasına getirilmesi, gerekirse tanık olarak dinlenilmelerinin sağlanması, yine sanıklardan ... ile ilgili olarak Aksaray Üniversitesi eski rektörü ..."ın tanık sıfatıyla beyanlarına başvurulması, ayrıca örgütün gerçek yüzünün kamuoyunca da bilinmesinden sonra da sanıkların örgüte yardım ve benzeri örgütsel faaliyetlerinin olup olmadığı da araştırılarak tüm bilgi ve belgelerin duruşmada sanıklar ve müdafilerine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-)Kabul ve uygulamaya göre;
    a-)Mevcut dosya kapsamına göre başkaca örgütsel faaliyeti bulunmayan sanıklar ... ve ..."ın örgüt liderinin talimatı doğrultusunda örgütle irtibatlı BankAsya"daki hesabına göre para yatırması şeklindeki eylemlerinin örgüte yardım etme suçunu oluşturacağının nazara alınmaması,
    b-)Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanıklar hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 ve 58/7. maddeleri gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafileri ile sanıklar ... ve ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, mevcut delil durumu ve bozma nedenine göre tahliye taleplerinin reddine, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyannca dosyanın Aksaray 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi