
Esas No: 2019/11355
Karar No: 2021/1026
Karar Tarihi: 10.02.2021
Silahlı terör örgütüne üye olma - Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık - Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/11355 Esas 2021/1026 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Karar, bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olma, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından yargılandığı davada verilen beraat kararının temyiz edilmesi üzerine verilmiştir. Kararda, yargılama sürecinde bir kanun yoluna başvurulduğunda hükmün bir bütün olarak incelenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Bu nedenle, davaya katılan bir tarafın dava ile ilgili incelemenin eksik yapıldığına dair talepleri göz önüne alınmadan karar verilmesi, kanun yoluna başvuru hakkının elinden alınması anlamına gelir. Bu usuli eksikliği gidermek için dosyanın yeniden incelenmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak, kararda belirtilen suçların hangi maddelere dayandığı belirtilmemiştir.
16. Ceza Dairesi 2019/11355 E. , 2021/1026 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, Kamu kurum ve
kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, Resmi belgede
sahtecilik
Hüküm : Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık
ve resmi belgede sahtecilik suçları yönünden
hükmedilen beraat;
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.10.1984 tarihli 320 Karar sayılı kararında da izah edildiği üzere, sanık hakkında verilen hükmün bir bütün olduğu, bu hükme karşı kanun yollarına başvurulduğunda bir bütün olarak incelenmesi gerektiği, kanun yoluna başvuru sonucunda başvuranların bir kısmının başvurusu gözetilmeden yapılan incelemenin, bir bütün olan hükmün kısmen ya da tamamen kesinleşmesine imkan tanımadığı anlaşılmaktadır. Bu durumun gözetilerek bu eksikliğin giderilmesinin bir sonraki kanun yolunda ileri sürülmese bile re"sen değerlendirilmesi gerektiği, zira üç dereceli sistemde ikinci derece yargılamanın yapılıp ilk derece mahkemesinin kararının hem vaka hem de hukuki yönden denetlendiği istinaf mahkemesinde, istinaf kanun yoluna başvuranlardan bir ya da birkaçının isteminin inceleme dışı bırakılması ya da istinaf kanun yoluna başvuru hakkı bulunan tarafa bu hakkın kullandırılmaması halinde bu aşamanın tekemmül etmeyeceği, bu haliyle bir sonraki aşama olan temyiz aşamasına da geçilmesinin mümkün olmadığı düşünülmüştür.
Bu açıklamalar ışığında;
İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesinin gerekçeli kararının ve İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi istinaf kararının, resmi belgede sahtecilik suçu yönünden davaya katılma ve hükmün istinaf ve temyiz kanun yollarında incelemesini talep etme hakkı bulunan katılan ... Başkanlığına tebliğ edilmediği, bu şekilde katılan ... Başkanlığının adalete erişim hakkının da doğal bir sonucu olan kanun yoluna başvuru hakkının elinden alındığı, eksik inceleme ile oluşturulan kararla ilgili anılan bu usuli eksilik giderildikten sonra temyiz incelemesi yapılması gerektiği anlaşılmakla;
İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.02.2019 tarih ve 2018/153 E., 2019/70 K. sayılı gerekçeli kararının katılan ... Başkanlığına tebliğ edilmesi sağlanıp istinaf talebinde bulunulması halinde bu hususta ek tebliğname düzenlendikten sonra gönderilmesinin temini için, hükmün sair yönleri incelenmeksizin öncelikle bu nedenle dosyanın İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.