16. Ceza Dairesi 2019/1472 E. , 2021/3738 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Samsun 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.12.2017 tarih ve 2017/111 - 2017/469 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
26.08.2016 (...)
22.10.2016 (...)
Hüküm : Sanık ...’ın TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 221/4-2, 62, 53, 58/9, 63. maddeleri,
Diğer sanıkların TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetlerine dair istinaf başvurularının esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Suç tarihinin temadinin kesildiği sanıkların yakalanma tarihleri yerine gerekçeli karar başlığında “25.08.2016 tarihi ve öncesi, 2016 yılı tarihi ve öncesi, 24.10.2016 tarihi ve öncesi” olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiştir.
A- Sanık ... Özdoğan müdafiinin 7188 sayılı kanun kapsamında dilekçesi bulunmasa da temyiz iradesinin bulunması hususu gözetilerek, sanıklar ..., ..., ... ve ... yönünden kurulan hükümlerinin incelenmesinde;
İlk Derece Mahkemesi tarafından 25.12.2017 tarihinde sanıklar hakkında mahkumiyet hükümleri kurulduğu, söz konusu kararın İlk Derece Mahkemesi Cumhuriyet savcısı ile sanıklar ve müdafiileri tarafından istinafa konu edildiği, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesince 09.05.2018 tarihinde bu hükümler yönünden esastan ret kararı verildiği, kararın verildiği tarih itibariyle esastan ret kararının, CMK’nın 286/2-a maddesi uyarınca kesin nitelikte ve temyizi kabil olmayan kararlardan olduğu, ayrıca 24.10.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında yapılan değişiklik ile daha önceden kesin olarak verilen bu hükümlerin sanıklar lehine olmak üzere sanıklar ve müdafiileri açısından temyizi kabil hale getirildiği; ancak, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının aleyhe temyiz hakkı bulunmadığı anlaşılmakla, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının sanık ... yönünden temyiz isteminin CMK"nın 298/1. maddesi gereğince REDDİNE,
Örgüt üyesi olduğunu kabul etmeyen sanık ...’ın, okul müdürü Nurettin Karabulut yönlendirmesiyle bylock programını kurduğunu ve sadece yurt dışındaki yabancı uyruklu öğretmenlerle konuşmak için bu programı kullandığını beyan etmesine rağmen dosya kapsamına alınan tespit ve değerlendirme tutanağındaki roster kayıtlarında bulunan kişilerle ilgili bilgi vermemesi, talimatla Bank Asya hesabına para yatırdığını kabul etmemesi ve dosya içerisine giren mahrem yapılanma rapor ile mahrem imam olduğu tespit edilmesi nazara alındığında; diğer örgüt üyeleri, örgütün yapısı ve faaliyetleriyle ilgili yeterli ve samimi bilgi vermeyen sanık hakkında delillerin takdirinde hataya düşülerek uygulama imkanı bulunmayan TCK’nın 221/4-2. cümlesinde öngörülen etkin pişmanlık hükümlerinin tatbik edilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar müdafiilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
B- Sanık ... yönünden kurulan hükmün incelenmesinde;
Tüm dosya kapsamına göre; sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, incelenen dosyaya göre üyelik suçundan verilen hükümde bir isabetsizlik yok ise de; sanığın temyiz aşamasında etkin pişmanlıktan yararlanmak istediğini bildiren
21.01.2021 tarihli dilekçesinde örgütle irtibatına ilişkin bilgiler vermek istediği nazara alındığında, gerekirse yeniden ifadesi alınmak suretiyle hakkında 5237 sayılı TCK"nın 221. maddesinin 4. fıkrasının 2. cümlesinde yazılı etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışıldıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmesi lüzumu;
Bozmayı gerektirmekle, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebepten dolayı hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Samsun 3. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.