15. Hukuk Dairesi 2014/4040 E. , 2015/2242 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, gizli ayıpların giderilme bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne dair verilen karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı yüklenicinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Dosya arasında bulunan bilgi ve belgeler incelendiğinde, davacı iş sahibi idarenin ilk olarak dava dışı ... ile 31.07.2000 tarihinde ... İli ... Bölge Mevkinde 512 Adet Kalıcı Afet Konutu yapılması konusunda götürü bedelli sözleşme akdettiği, bu yüklenicinin işi tamamlayamaması nedeniyle davacı idarenin bu kez davalı yüklenici ile 18.07.2002 tarihinde ikmâl inşaatı konusunda götürü bedelli sözleşme imzaladığı, işin kesin kabulünün 18.05.2004 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı idare işin kesin kabulünden sonra dava konusu F-1, F-4 ve F-5 blokların zemin katında bulunan beş adet dairenin sözleşme ve eklerine uygun yapılmadığını, imalat eksikliklerinin olduğunu, yeterli düzeyde yalıtımın yapılmaması nedeniyle zemin katlarda bulunan dairelerin su aldığını, yükleniciye söz konusu ayıpların giderilmesi için 15.12.2006 tarihinde ihtarda bulunulduğunu, ancak ihtara rağmen yüklenicinin ayıpları gidermediğini, bu nedenle ayıpların giderilmesi için dava dışı şirket olan ... ile 13.10.2008 tarihinde sözleşme akdedildiğini, bu yükleniciye ayıpların giderilme bedeli olarak 54.956,13 TL ödeme yapıldığını iddia etmiştir. Davalı yüklenici ise, söz konusu işin kesin kabulünün yapıldığını, zamanaşımı süresinin dolduğunu, bilirkişi raporlarında ayıpların ortaya çıkış nedenlerinin tam olarak tespit edilmediğini, ayıpların büyük ihtimalle kullanımdan kaynaklandığını, kendilerinin ikmâl inşaatı işi yaptıklarını, bu nedenle bir sorumluluk varsa bu sorumluluğun kendilerinden önceki yükleniciye ait olduğunu savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, bilirkişi raporları doğrultusunda kusurların gizli ayıp niteliğinde olduğu, kullanımdan kaynaklanan bir hatanın söz konusu olmadığı, davacı idare tarafından davalıya kusurların giderilmesi için 15.12.2006 tarihinde bildirim yapılmasına rağmen davalının ayıpları gidermediği, bu nedenle davacının üçüncü kişiye ayıpları gidertmekte haklı olduğu ve bedelini talep edebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; davacı tarafından düzenlenen 15.12.2006 tarihli ayıp bildiriminin içeriği incelendiğinde sadece dava konusu ... Blok ... nolu dairedeki ayıpları kapsadığı, diğer dört daire ile ilgili ayıpları kapsamadığı, ayrıca bu ayıp bildiriminin de davalıya tebliğ edildiğine dair dosya arasında belgeye rastlanmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece, 15.12.2006 tarihli ihtarın davalıya tebliğ edilip edilmediği, diğer dairelerle ilgili ayıpların davacı idare tarafından ne zaman öğrenildiği ve giderilmesi için yükleniciye hangi tarihlerde bildirim yapıldığı araştırılarak ayıpların bildirilmesinden itibaren makul süre içerisinde giderimi için ihaleye çıkılmaması ya da dava açılmaması halinde gecikme sonucu zararın artmasına iş sahibi neden olacağından ihbar tarihinden itibaren makul süre içinde ayıpların giderilmesi için ihale yapılmış olsaydı ihale bedelinin ne olacağı konusunda bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak davanın sonuçlandırılması gerekirken bu hususlar üzerinde durulmadan davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Ayrıca dava sözleşmeye aykırılık nedeniyle oluşan ayıpların giderim bedeline ilişkin olup bedelin ödenmesine dair kesin vade bulunmadığı gibi dava tarihinden önce yöntemine uygun davalı yükleniciyi temerrüde düşüren bir ihtar da bulunmadığından kabul edilen alacağa dava tarihinden itibaren faiz uygulanması gerekirken 13.08.2008 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi de usul ve yasaya aykırı olmuştur. Belirtilen nedenlerle bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 29.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.