Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6312
Karar No: 2016/542
Karar Tarihi: 29.01.2016

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/6312 Esas 2016/542 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yürütülen icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili isteminin görüşüldüğü mahkeme kararı temyiz edilmiştir. Mahkeme, davalının yetki itirazı sebebiyle dava dilekçesinin reddine karar vermiştir. Ancak, davalının cevap süresi içerisinde yetki itirazında bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle, mahkemenin yargılamanın esası hakkında karar vermesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme kararının bozulmasına karar verilirken, kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 6., 10., 116/1-a, 127, 323/1-a ve 323/1-ğ maddeleri.
15. Hukuk Dairesi         2015/6312 E.  ,  2016/542 K.

    "İçtihat Metni"



    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yürütülen icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemenin; yetki yönünden dava dilekçesinin reddine, talep halinde dosyanın yetkili ve görevli...Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı yüklenici davasında, davalı yararına 21.322,92 m2"lik alanda kazı fazlası malzeme depolama alanı talebine ait kademeli kapatma planı adı altında proje çizip hizmet yaptığını, davalının fatura edilen bakiye borcunu ödemediğini, bu alacağının tahsili için yapmış olduğu icra takibine de itiraz edildiğini ileri sürerek, takibe karşı yapılan itirazın iptâli ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir. Dava dilekçesi davalıya 28.01.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekili... Asliye Hukuk Mahkemesi kanalıyla gönderdiği 11.02.2015 havale tarihli dilekçesiyle mahkemeden cevap vermek için süre uzatımı talebinde bulunmuş, mahkemece; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 27.02.2015 tarihli kararla davalı vekiline cevap dilekçesini sunması için 1 aylık ek süre verilmiş ve bu karar davalı vekiline 12.03.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Daha sonra davalı vekili tarafından...3. Asliye Hukuk Mahkemesi kanalıyla gönderilen 06.04.2015 havale tarihli dilekçeyle, yetkili mahkemenin...Mahkemeleri olduğu belirtilerek yetki itirazında bulunulmuştur. Mahkemece de, bu yetki itirazının süresi içerisinde yapıldığı kabul edilerek yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, talep halinde dosyanın yetkili...Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
    Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Bu durumda, davacı 6100 sayılı HMK"nın 6. maddesi uyarınca davalının yerleşim yeri mahkemesinde ya da aynı Yasa"nın 10. maddesi uyarınca sözleşmenin ifa yeri mahkemesinde davayı açabilir. Bu
    yerlerden birinde dava açması konusunda davacının seçimlik hakkı vardır. Her iki yetki kuralı da seçimlik yetkiye ilişkin olup, kesin yetki kuralı değildir. Bu nedenle, mahkemenin yetkisiz olduğu yargılamanın her aşamasında ileri sürülemez ve mahkemece de re"sen dikkate alınamaz. Kesin yetkinin olmadığı hallerde HMK"nın 116/1-a hükmü uyarınca yetki itirazının cevap süresi içerisinde ileri sürülmesi gerekmektedir. Davalı, cevap süresi içerisinde yetki itirazında bulunmazsa, daha sonra ileri sürülemez ve dava yetkisiz mahkemede görülmeye devam eder.
    Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelindiğinde, sorun davalı tarafından cevap süresi içerisinde yetki itirazında bulunulup bulunulmadığında toplanmaktadır. 6100 sayılı HMK"nın 127. maddesinde; cevap verme süresinin, dava dilekçesinin tebliğinden itibaren iki hafta olduğu, ancak; durum ve koşullara göre cevap dilekçesinin bu süre içinde hazırlanmasının çok zor yahut imkansız olduğu durumlarda, yine bu süre zarfında mahkemeye başvuran davalıya, bir defaya mahsus olmak ve bir ayı geçmemek üzere ek bir süre verilebileceği düzenlemesine yer verilmiştir. Şayet, mahkemece verilen ek sürenin ne zaman sona ereceği belirtilmemişse bu ek süre, kanuni cevap süresi olan iki haftalık sürenin sona ermesiyle işlemeye başlar. Diğer bir anlatımla, ek sürenin başlangıcı, davalının mahkemeye başvurduğu ya da ek süre verilmesine ilişkin mahkeme kararının davalı tarafa tebliğ edildiği tarihten değil, HMK"nın 127. maddesinin birinci cümlesinde bahsedilen iki haftalık yasal sürenin sona erdiği tarihi takip eden günde başlar. Dosya kapsamından ise, dava dilekçesinin davalıya 28.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından iki haftalık cevap süresi içerisinde ve 11.02.2015 havale tarihli dilekçesiyle süre uzatımı talebinde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında, mahkemenin 27.02.2015 günlü ara kararıyla vermiş olduğu bir aylık ek süre, yasal cevap süresinin sona erdiği 11.02.2015 tarihini takip eden 12.02.2015 tarihinde başlayacak ve 12.03.2015 tarihinde sona erecektir. Davalı ise, bu süreden sonra 06.04.2015 havale tarihli dilekçesiyle yetki itirazında bulunmuştur. Bu durum karşısında süresi içerisinde yetki itirazında bulunulduğundan söz edilemez. Bu sebeple mahkemece, tarafların ileri sürdüğü deliller toplanarak işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, süresi içerisinde yetki itirazında bulunulmadığı gözden kaçırılarak yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddi yolunda hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    Öte yandan, dava ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"nın 331/II. maddesinde “yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemece hükmedilir. Yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemece durum tespiti yapılarak davacı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir.” hükmüne yer verilmiş, yine aynı Kanun"un 323/1-a maddesinde celse, karar ve ilam harçlarının, 323/1-ğ maddesinde ise vekâlet ücretinin yargılama giderlerinden olduğu belirtilmiştir. HMK"nın yukarıda belirtilen hükümleri uyarınca yalnızca mahkemenin yetkisizliğine ve kararın kesinleşmesini takiben talep halinde dosyanın yetkili...Nöbetçi Asliye Hukuk
    Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken ayrıca; harç, masraflar ve vekâlet ücreti yönünden de karar verilmesi doğru değildir.
    Yukarıda açıklanan gerekçelerle mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle mahkeme kararının BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 29.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi