Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/691
Karar No: 2020/3011
Karar Tarihi: 17.11.2020

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2020/691 Esas 2020/3011 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2020/691 E.  ,  2020/3011 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tük. Mah. Sıf.)

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ... vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davalı ... vekilleri Avukat ... ve Avukat ... geldi. Davacı vekili ile diğer davalılar vekilleri gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -
    Dava, yükleniciden bağımsız bölüm satın alan üçüncü kişi tarafından arsa sahipleri, yüklenici adi ortaklık ve kefil aleyhine açılmış şahsi hakka dayalı temliken tescil, olmadığı takdirde satış bedelinin istirdatı istemine ilişkindir. Mahkemece tapu iptâli tescil istemi yerinde görülmeyerek davanın bedel iadesi olarak kabulü ile, ödenen 79.200,00 GBP"nin yükleniciler ..., ... ve kefil ... Yapı Kliniği İnş. Tic. Ltd Şti’den alınarak davacıya ödenmesine dair verilen karar, davalı ... vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle dava dilekçesinin netice-i talep kısmında tapu iptâli ve tescil mümkün olmaması halinde ödenen bedelin cezai şart ve faizi ile birlikte davalı ... ve ... Yapı Kliniği İnş. Tic. Ltd Şti’den tahsili talep edilmiş, aynı dava dilekçesinin olaylar bölümünün 8. maddesinde ödenen bedelin cezai şart ile birlikte tüm davalılardan tahsiline karar verilmesi talep edilmek suretiyle dava dilekçesinin içerik ile netice kısmı arasında farklılık bulunmakta ise de, davacı vekilinin verdiği 15.12.2008 tarihli cevaba cevap dilekçesi ile davalılar ..., ... ve ... Yapı Kliniği İnş. Tic. Ltd Şti’den bedel ve cezai şartın ödenmesi talep etmek suretiyle dava dilekçesindeki farklılık ve
    tereddütü giderdiği ve davalı ... hakkında da bedel isteminde bulunduğunun anlaşılmasına göre, davalı ... vekilinin kendisi hakkında bedel talebinde bulunulmadığına dair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Davacı vekili, davalı arsa sahipleri ile davalı yükleniciler ... ve ... arasında ... 2. Noterliği’nin 22.10.1999 tarih ve ... yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Gayrmenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi akdedildiğini, devamında ise 05.10.2004 tarihli ek sözleşmenin imzalandığını, davalı yüklenicilerden ...’nın diğer davalı ...’dan dava konusu B-3 ve B-4 nolu dairelerin satışı için muvafakatname aldığını, devamında yüklenici ... ile davacı arasında dairelerin alım satımı için Rezervasyon Satış Sözleşmesi, sonrasında ise iki adet satış sözleşmesi imzalandığını, sözleşmelerde davalı ... Yapı Kliniği İnş. Tic. Ltd Şti’ninde kefil sıfatında olduğunu, dairelerin bedeli için toplamda 79.200,00 GBP ödemede bulunulduğunı, ancak yüklenicilerin daireleri teslim etmediğini beyanla; öncelikle dairelerin tapu kaydının iptâli ve davacı adına tescili, tescilin mümkün olmaması halinde ödenen bedelin davalı yükleniciler ..., ... ve ... Yapı Kliniği İnş. Tic. Ltd Şti’den tahsilini talep etmiş, davalı ... vekili ise, davacı ile diğer yüklenici arasında akdedilen sözleşmenin tarafı olmadığını, bahsi geçen muvafakatnamedeki imzayı kabul etmediğini , diğer yüklenici ile aralarındaki adi ortaklık ilişkisine 2004 yılında son verdiklerini beyan etmiş, davalı arsa sahipleri ise taraflar arasında sözleşme ilişkisi olmadığından dolayı davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece tescil talebinin reddi ile alacak davasının kısmen kabulüne, 79.200,00 GBP’nin davalılar ..., ... ile ... Yapı Kliniği İnş. Tic. Ltd Şti’den tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekilince temyiz olunmuştur.
    Taraf sıfatı, bir başka deyişle husumet ehliyeti, dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı, tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatının bu anlamda önemli özelliği ise, def"i değil itiraz niteliğinde olması nedeniyle taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği gibi taraflar ileri sürmemiş olsalar bile mahkemece re"sen nazara alınmasıdır. Somut olayın incelenmesinde ise; dava konusu B-3 ve B-4 nolu bağımsız bölümler 07.07.2005 tarihli Rezervasyon Satış Sözleşmesi’ne ve devamındaki B-3 ve B-4 nolu bağımsız bölümler için ayrı ayrı düzenlenen tarihsiz satış sözleşmelerine göre dava dışı ... tarafından da satın alınmış olup,
    sözleşmelerde tapunun davayı açan davacıya devredileceğine dair bir hüküm bulunmadından satış sözleşmesinde adı geçen kişilerin birlikte alıcı olmaları nedeniyle davayı birlikte açmaları ya da açılan davaya diğer alıcının muvafakat etmesi gerektiğinden bu konuda davacıya süre verilip diğer alıcının davaya muvafakati sağlandıktan, bunun mümkün olmaması halinde eldeki dava ile birleştirilmek üzere dava açılıp taraf teşkili sağlanmak suretiyle işin esasının incelenip davanın sonuçlandırılması gerekir. Bu usullere uymadan yargılamaya devamla davanın sonuçlandırılması doğru olmamış, hükmün bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı ... vekilinin işin esasına dair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 2.540,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan davalı ..."a verilmesine, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalı ..."a iadesine,
    karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 17.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi