15. Hukuk Dairesi 2019/1523 E. , 2019/4463 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan fiyat farkı alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, bozmadan önce yapılan ıslah da dikkate alınarak davanın kabulüne dair verilen karar, davalı iş sahibi vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre davalı iş sahibinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davalı iş sahibinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
6098 sayılı TBK’nın 117. maddesinin 1. bendine (mülga 818 sayılı BK 101. madde) göre sözleşme ilişkisinden kaynaklanan alacaklara temerrüt faizi yürütülebilmesi için alacağın muaccel olması yeterli olmayıp, borçlunun ihtarla temerrüde düşürülmesi veya aynı maddenin II. bendi uyarınca taraflarca ödeme tarihinin kesin olarak belirlenmesi gerekir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada bilirkişi heyetinden alınan rapor doğrultusunda davanın kabulüne karar verilerek hüküm altına alınan tüm alacağa dava tarihinden faiz işletilmiştir. Hükmüne uyulan Dairemizin 24.12.2015 günlü, 2015/4199 Esas, 2015/6618 Karar sayılı ilamının 3 nolu bendinde ""Alacağa temerrüd faizi uygulanabilmesi için dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 101. maddesi hükmü gereğince usulüne uygun temerrüde düşürülmesi zorunludur. Alacağın bir kısmının dava edilmesi, ancak dava edilen kısım için dava tarihi itibariyle temerrüt oluşturur. Davalı iş sahibinin davadan önce temerrüde düşürüldüğü kanıtlanamadığından, temerrüdün dava ve ıslah tarihlerinde oluştuğu kabul edilerek, dava dilekçesinde talep edilen kısma dava
tarihinden, ıslahla arttırılan kısma ise ıslah tarihinden faiz yürütülmesi gerekirken bir ayrım yapılmaksızın hükmolunan alacağın tamamına dava tarihinden faiz yürütülmesi de kabul şekli itibariyle doğru olmamıştır."" denilmiştir.
Bu durumda mahkemece davada istenen 10.000,00 TL için dava tarihinden, ıslahla arttırılan 346.495,00 TL yönünden ıslah tarihi ""22.12.2008"" gününden itibaren faiz uygulanması gerekir iken; hüküm altına alınan 356.495,00 TL alacağın tamamı için dava tarihinden faiz işletilmesi doğru olmamıştır. Kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekir ise de; yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nın 438/VII. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı iş sahibi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davalının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın hüküm fıkrasının 2 nolu bendinin tamamen karardan çıkartılarak yerine “356.495,00 TL alacağın davalıdan tahsiline, davada talep edilen 10.000,00 TL"ye dava tarihi olan ""05.12.2006""dan, ıslahla arttırılan 346.495,00 TL için de ıslah tarihi olan ""22.12.2008"" gününden işleyecek yasal faiz uygulanmasına" kelime dizininin yazılmasına ve kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 07.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.