15. Hukuk Dairesi 2019/1340 E. , 2019/5076 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesi nedeniyle menfi tespit, sözleşme gereğince verilen senetlerin iptâli ve fazla ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir.
Davacı taraf talebinde; davalı ile aralarında apartman çevresi çevre düzenleme yapımı işine ilişkin anlaşma yaptıklarını, davacının işlerin bir kısmını yapmadığını, ödeme olarak senetler verildiğini, yapılan işe göre fazla ödeme olduğunu, senetlerin bedelsiz kaldığını belirterek verilen senetler nedeniyle borçlu olduğunun tespitini, senetlerin iadesini ve fazla ödemenin iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle, davacı ile aralarındaki anlaşma gereğince davalılara ait çevre düzenlemesi işini üstlendiği ve tespit dosyasına göre %85 oranında tamamladığını, ödeme olarak 5 adet bono aldığını, bonolardan ikisinin ödenmesi nedeniyle davacı tarafa iade ettiğini, diğer 2 bonoyu sözleşme gereğince malzeme bedeli karşılığı ...’e teslim ettiğini, kalan bir senedinde davacılar tarafından elinden hile ile alındığını, davacıların talebi ile bir kısım ek işler de yaptığını, ek işlerin bedeli hususunda anlaşmazlığa düşülmesi üzerine üstlendiği işin tamamlanmasına müsade edilmeyerek işten el çektirildiğini, sözleşmeyle kararlaştırılan işin %95’lik kısmı ile bir kısım ek işlerin yapıldığını, davacı tarafından 65.887,00 TL ödeme yapıldığı iddiasını kabul etmediğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davacıların kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisinin bulunmadığı gerekçesiyle senetlere ilişkin menfi tespit istemlerinin kabulü ile borçlu olmadıklarının tespitine, fazla ödemenin iadesi ve icra inkâr tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiş, verilen karar davalı vekilince süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında, davacılara ait apartmanların çevre düzenlemesinin davalı tarafından yapılması hususunda bir sözleşme düzenlenmiş olup, sözleşmede iş bedeli 93.000,00 TL olarak kararlaştırıldığı ihtilâfsızdır. Mahkemece yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ve mahkemenin kabulünde olduğu üzere, davalı yüklenici tarafından üstlenilen işin %83’ü tamamlanmış olup, yukarıda belirtildiği üzere sözleşme bedelinin 93.500,00 TL olduğu dikkate alındığında ve tamamlanma oranına göre fiziki oran kurulduğunda, yüklenicinin hak ettiği iş bedelinin 77.605,00 TL olduğunun kabulü gerekir. Davacılar tarafından senetle ödeme yapılmış olup, senedin kambiyo senedi vasfında olduğu ve ödeme aracı olarak kullanıldığı dikkate alındığında, davacılar tarafından senetlerin verilmesiyle ödemenin yapıldığının kabulü gerekir. Yukarıda belirtildiği üzere, davalı yüklenicinin hak ettiği iş bedelinin 77.605,00 TL olduğu gözönünde bulundurularak bedeli ödenerek alınan senet bedelleri iş bedelinden düşülüp, kalan bedel dikkate alınarak diğer senetlere yönelik menfi tespit istemi hususunda bir değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken, davacı tarafın dava dilekçesi ve sonrasında hiç dile getirmedikleri apartman yöneticisinin kambiyo taahhüdünde bulunma hakkı bulunmadığı dikkate alınarak ve HMK’nın 25. maddesindeki taraflarca getirilme ilkesi de göz ardı edilerek karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan harcın temyiz eden davalıya iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 10.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.