15. Hukuk Dairesi 2019/3629 E. , 2020/847 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş
olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, davacının eser sözleşmesinden kaynaklanan men"i müdahale, ecrimisil ve alacak istemlerine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı dava dilekçesinde, müvekkilinin, dava konusu bağımsız bölümü davalıdan satın aldığını, taraflar arasındaki anlaşmaya göre 26.02.2007 tarihinde taşınmazın tapusunun davacı müvekkili adına tapuda tescil edildiğini, davalı şirketin sözleşmede belirtilen bir kısım imalâtları yapmaktan kaçındığını, davalı şirketin ayrıca taşınmazı davacı müvekkiline teslim etmekten kaçındığını, davalı şirketin taşınmazı kiraya verdiğini, bu nedenlerle men"i müdahale taleplerinin kabulü ile taşınmazın boş olarak davacıya teslimine, hiç yapılmayan veya istenilen niteliklerde olmayan imalâtlar ve malzemeler sebebiyle 2.000,00 TL"nin reeskont faizi ile birlikte davalı şirketten istirdatına, 5.000,00 TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı vekili; davacının gerekli ödemeleri yapmadığını, halen temsilcisi olduğu davalı şirkete borçlu olduğunu, davacının sözleşmedeki edimlerini yerine getirmemişken tarafından taşınmazın tapu kaydının davacı vekili Av. Mahmut Kazancıoğlu"na verildiğini, tapunun devri usulsüz olarak davacılara sözleşmelerine aykırı şekilde verildiğini, bununla ilgili olarak savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını, şirketinin söz konusu gayrimenkulü eksiksiz olarak tamamladığını, davacının gayrimenkulde oturma haklarının mevcut bulunmadığını, şirketinin söz konusu gayrimenkulde işgalci değil hak sahibi olduğunu savunarak davanın reddini istemiş, ayrıca davalı vekili 07.10.2019 tarihli dilekçesiyle davacı ve davacının avukatı Av. Mahmut Kazancıoğlu aleyhine Kuşadası 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2019/499 Esas sayılı dosyası ile aynı dava konusu yerdeki taşınmaza ait inançlı işleme dayalı yolsuz tescil nedeniyle tapu iptâl ve tescil davası açtıklarını beyan etmiştir.
Mahkemece davacı alıcının kendi üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediğinden karşı taraftan talepte bulunmayacağı, geçerli bir taşınmaz devri söz konusu olmadığından buna dayanarak da alacak talebinde bulunulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 166/1 maddesi uyarınca kural olarak aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda davanın her aşamasında talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Dava konusu somut olayda, her iki davanın konusu ve tarafları bakımından aralarında maddi ve hukuki bağlantı bulunduğu, eldeki davanın konusu mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi davası olup 2019/499 Esas sayılı dosyada açılan dava ise aynı taşınmazla ilgili tapu iptâl ve tescil talebine ilişkindir. Her iki davanın konusu aynı sözleşmeden kaynaklı olup tarafları da aynı olduğundan davalardan biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla iki davanın birlikte görülmesinde gerek usul ekonomisi ve gerekse birbirleriyle çelişkili kararlar çıkmasının önlenmesi bakımından fayda bulunmaktadır.
O halde, mahkemece, Kuşadası 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/499 Esas sayılı davası ile eldeki dava arasında fiili ve hukuki irtibat olduğu, bağlantılı davaların birleştirilerek görülmesi gerektiği değerlendirilerek davanın sonuçlandırılmasını temin için diğer temyiz itirazları incelenmeksizin kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamasına incelenmesine yer olmadığına, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 176,60 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davacıya iadesine,
karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 02.03.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.