Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/769
Karar No: 2021/768
Karar Tarihi: 10.03.2021

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2020/769 Esas 2021/768 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2020/769 E.  ,  2021/768 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    K A R A R -
    Dava, tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davalılar ... ve ... Sahil Yapı Kooperatifi hakkında açılan davaların reddine, diğer davalılar hakkında açılan davalar sonucu verilen kararlar kesinleşmiş olduğundan yeniden karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar davalı ... vekili ve davacı ... ile davacılar ... , ..., ..., ..., ..., ... vekilince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesinin mümkün bulunmamasına göre davalı ... vekilinin tüm, davacı ... ile davacılar ... , ..., ..., ..., ..., ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Davacı ... ile davacılar ... , ..., ..., ..., ..., ... vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; mahkemece davalılar ... ve ... Yapı Kooperatifi hakkında açılan davaların reddine, diğer davalılar hakkında açılan davalar sonucu verilen kararlar kesinleşmiş olduğundan yeniden karar verilmesine yer olmadığına, usulü kazanmış hak ilkesi gözetilerek davalı ... Yapı Kooperatifi lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, davalı ... e karşı açılan ve harcı yatırılmayıp feragat edilen bağımsız bölümler yönünden tarifeye göre belirlenen 1.000TL ücreti vekaletin davacılardan tahsili ile bu davalıya ödenmesine, Davalı ...’e karşı açılan ve esastan reddedilen bağımsız bölümler yönünden 2010 yılı tarifesine göre 27.500 TL nispi vekâlet ücretinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine karar verilmiştir. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 23.11.2015 tarih, 2014/10116 Esas, 2015/7516 Karar sayılı bozma ilamında uyulan bozma ilamı doğrultusunda davalı ... yararına feragat edilen taşınmazlar yönünden 1.000,00 TL esastan reddedilen taşınmazlar yönünden 68.165,00 TL vekalet ücreti takdir edilmesi gereğine değinilmiştir. Mahkemece bu ilama uyulmuştur.Mahkemece bozmaya uyulduğuna göre, usulî kazanılmış hak ilkesi uyarınca bozma doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılıp karar verilmelidir. Nitekim 1086 sayılı HUMK’nın yürürlükte olduğu dönemde çıkarılan 09.05.1960 tarih, 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nda; Yargıtay bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına usulî kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için de zorunluluk doğacağı, usulî kazanılmış hakka ilişkin açık kanun hükmü olmasa da temyiz sonucu verilecek bozma kararının hakka ve usule uygun karar verilmesini sağlamaktan ibaret olan amacı ve muhakeme usulünün hakka varma ve hakkı bulma maksadıyla kabul edilmiş olması yanında hukuki alanda istikrar amacıyla kabul edilmiş olması bakımından usulî kazanılmış hak müessesesi usul hukukunun dayandığı ana esaslardan olup, kamu düzeniyle de ilgili olduğu belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK’da da usulî kazanılmış hakka ilişkin açık bir düzenleme bulunmamakta ise de; bu ilkenin uygulanma gerekliliği HMK hükümleri karşısında da varlığını sürdürmektedir. Yargıtay’ın bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararı uyarınca işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak doğmuştur. Yargısal ve bilimsel içtihatlarda “usulî kazanılmış hak” ya da “Usulî müktesep hak” olarak adlandırılan bu ilke Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 10.02.1988 tarih, 1987/2-520 Esas, 1988/89 Karar sayılı ilamında “Mahkemenin bozma kararına uymasıyla meydana gelen bozma gereğince işlem yapma ve hüküm verme durumu, taraflardan birisinin lehine ve diğeri aleyhine hüküm verme neticesini doğuracak bir durumdur ve buna usulî kazanılmış hak denilmektedir…” şeklinde tanımlanmaktadır. Usuli kazanılmış hakkın istisnaları ise dosya kapsamına göre bulunmamaktadır (Dairemizin 20.12.2017 tarih ve 2017/1909 Esas, 2017/4513 Karar; 26.02.2020 tarih ve 2019/3347 Esas, 2020/790 Karar sayılı ilâmları).Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de, vekalet ücreti tayin edilirken uyulan bozma ilamında belirtilen hususlara riayet edilmemiştir. Bu durumda mahkemece yapılması gereken, davalı ...’e ait davası esastan reddedilen 3 adet taşınmazın değerinin 19 taşınmaz içerisindeki oranına göre 11.799,36 TL vekâlet ücretinin davalı ... lehine hüküm altına almaktan ibarettir. Bu husus göz önüne alınmadan karar tesis edilmesi doğru görülmemiş kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı ... ile davacılar ... , ..., ..., ..., ..., ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle davacı ... ile davacılar ... , ..., ..., ..., ..., ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının 5 nolu hüküm fıkrasının karardan çıkarılarak, yerine 5 nolu bent olarak "Davalı ...’e karşı açılan ve esastan reddedilen bağımsız bölümler yönünden 2010 yılı tarifesine göre hesaplanan nispi vekalet ücreti bölümü olan 11.799,36 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine," cümlesinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ... ile diğer davacılara iadesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalı ..."ten alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi