15. Ceza Dairesi 2019/4057 E. , 2019/6357 K.
"İçtihat Metni"Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanık ...’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 204/1 ve 158/1-f, son maddeleri gereğince
Mahkumiyetine dair Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 19/11/2013 tarih ve 2013/243; 2013/390 E. K. sayılı karar aleyhine vaki temyiz istemi üzerine onama talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile dairemize gönderilmiş, Dairemizin 18/03/2019 tarih ve 2017/4567; 2019/2295 E. K. sayılı kararıyla hükmün onamasına karar verilmiştir.
6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesi üzerine anılan kanunun 99. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 308.maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan itiraz üzerine Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz dilekçesinde ileri sürülen düşünce yerinde görülmediğinden itirazın KABULÜNE,
Dairemizin 18/03/2019 tarih ve 2017/4567; 2019/2295 E. K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, bir şekilde ele geçirdiği suça konu 15.000 TL bedelli çeki ... Gıda A.Ş. adına sahte olarak cirolayıp kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda,
Sanık, aşamalarda değişmeyen savunmalarında katılan şirket kaşesi altındaki imzanın kendisine ait olduğunu kabul etmekle birlikte, bu hususun şirketin bilgisi ve rızası dahilinde olduğunu, çekin kendisine şirket genel müdürü ... tarafından getirildiğini ve aynı şekilde üç ya da dört adet çeki daha ciro ettiğini ve bu çeklerin ödendiğini ileri sürmektedir. Katılan vekili de mahkemede sanık tarafından aynı şekilde ciro edilip imzalanmış başka çeklerin de olduğunu beyan etmekle birlikte, bu hususun rızaları dışında olduğun bildirmiştir. Katılan şirketin keşideci ile aralarında hiçbir ticari münasebet bulunmadığını beyan etmesi ve keşideci şirketin çekin görünen keşide tarihinden kısa süre sonra yetkilisi sıfatını kazanan ..."ın da ifadesinde çeki kendisinin keşide etmediğini savunması nedeniyle gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından; varsa savunmaya konu diğer çeklerin araştırılması, katılan şirket tarafından bu şekilde sanık tarafından ciro edilmesine rağmen ödenen çek ya da çekler bulunup bulunmadığının tespit edilip, sanık savunmasında geçen hususun şirket yetkililerinden ve ..."dan ayrıntılı olarak sorulması, keşideci şirketin çekin keşide tarihi itibariyle yetkilisinin kim olduğu tespit edilip, suça konu çek ile ilgili beyanına başvurulması, suça konu çekin kim tarafından keşide edildiği, katılan şirketin kendileri ile ticari münasebeti bulunmadığına dair beyanına karşı diyecekleri sorulup, varsa ticari ilişkiye dair bilgi ve belgeler temin edildikten sonra, gerektiğinde keşideci şirket yetkilisi ve sanığın çeki katılan şirketin bilgisi olduğunu söyleyerek kendisine ciro ettirdiğini bildirdiği ... isimli kişiler yönünden çekteki yazı ve imzaların aidiyetinin tespiti amacıyla yazı ve imza incelemesi yaptırıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 27/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.