13. Hukuk Dairesi 2015/25920 E. , 2017/12503 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile ... İli, ... İlçesi, ... Beldesi 183, 184 ve 185 parsel sayılı taşınmazlar üzerine kurulacak olan ... Park devremülk hakkının satışına ilişkin olarak 20.03.2011 tarih, 11228 numaralı ve 20.03.2011 tarih, 11229 numaralı Devremülk Satış Sözleşmesi imzaladığını, sözleşme gereğince davalı tarafa 20.000,00 TL ödeme yaptığını, davalı tarafça sözleşmeden kaynaklanan borçların süresi içinde ve usulen yerine getirilmediğini, davalı tarafın sözleşme konusu devremülk inşaatlarının tamamen durdurulduğunu, yapılan sözleşmelerin geçersiz olduğunu, 20.000,00 TL miktarın tahsili için davalı borçlu aleyhine ... 19. İcra Müdürlüğünün 2013/2915 esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi yaptığını, davalının takibe itiraz ettiğini, icra takibinin durduğunu belirterek itirazın iptaline, icra takibinin devamına ve % 20 oranından aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. Maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut olay değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklanmakta olup davacının Yasada tanımlanan şekilde tüketici ve davalının satıcı olduğu anlaşılmaktadır.
4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunu uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkemece, mahallinde müstakil bir tüketici mahkemesi bulunmaması nedeniyle verilecek ara kararı ile davanın tüketici mahkemesi sıfatı ile bakılarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde işin esasına girilerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
2-Bozma nedenine göre, davacıların temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacıların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.