13. Hukuk Dairesi 2018/5043 E. , 2018/8786 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, emlak komisyoncusu olduğunu, davalı alıcı ile aralarında 21.10.2012 tarihli tellalık hizmeti ve komisyon alacağına ilişkin hüküm ihtiva eden sözleşme bulunduğunu, hizmet vermesine karşın davalının taşınmazı almaktan vazgeçerek hak ettiği ücreti ödemekten kaçındığını, sözleşme gereği hakettiği ücretin tahsili amacıyla başlatılan takibin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafça temyizi üzerine Dairemizin 26/04/2017 tarih 2015/15132 E.- 2017/5032 K. s.lı ilamı ile bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kabulü ile ... 8.İcra Müdürlüğünün 2013/4471 esas sayılı icra takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın % 20"si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Dava, verilen tellallık hizmeti nedeni ile sözleşme kapsamında hak edilen ücretin tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir Mahkemece, davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafça temyizi üzerine Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucu özetle; davacının sözleşme gereğince tellallık ücreti istemeye hak kazandığının kabulü gerektiği ve sözleşme hükümleri değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozmaya uyulmuş, sözleşme hükümleri değerlendirilmeden davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyulmasına açıkça karar verilmesiyle, taraflardan birisi yararına usule ilişkin kazanılmış hak doğar. Bundan sonra mahkemenin yapacağı iş, bozma kararı uyarınca ve o doğrultuda işlem yapmak ve gerekli kararı vermekten ibarettir. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 1. maddesinde satışa konu taşınmazın satış değeri 78.000,00 TL olarak belirlenmiş, sözleşmenin 6. maddesinde ise, alıcı ve satıcının taşınmazın satış değeri üzerinden %3’er komisyon ücreti ödeyeceği, satıştan vazgeçen tarafın ise her iki tarafın ödeyeceği komisyon ücretinden sorumlu olacağı kararlaştırılmıştır. Davalı, sözleşme gereğince kendisi tarafından ödenmesi gereken komisyon ücretinin tamamından sorumlu olup mahkemece bu bedelden bir indirim yapılamaz. Ancak diğer tarafın ödeyeceği komisyon ücretinden de sorumlu olacağına ilişkin düzenleme cezai şart niteliğindedir ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 182. maddenin son fıkrası gereğince hakim aşırı gördüğü ceza koşulunu kendiliğinden indirir. O halde mahkemece, 6098 sayılı T.B.K.’nun 182/son maddesi göz önünde bulundurularak cezai şartın fahiş olup olmadığı hususunda resen araştırma yapılarak bit değerlendirme yapılması, fahiş olduğu takdirde cezai şartta indirim yapılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, cezai şart hususunda hiç değerlendirme yapılmayarak karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.