13. Hukuk Dairesi 2016/27649 E. , 2018/10901 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücu davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, taraflar arasında hizmet alım sözleşmesi düzenlendiğini, dava dışı işçi ... tarafından açılan işçilik alacakları davasının ... İş Mahkemesi"nin 2011/277 Esas sayılı dosyasında davacı lehine hükme bağlandığını, bu dava neticesinde doğmuş olan alacağın tahsili amacıyla ... 1. İcra Müdürlüğü"nün 2013/7166 Esas sayılı dosyasında icra takibinde bulunulduğunu ve toplam 14.373,35.-TL"nin tarafından ödendiğini, davalı şirketler ile akdedilen sözleşmeler uyarınca işçilerin her türlü alacaklarından ihaleyi alan yüklenici firmaların sorumlu olacağını ileri sürerek ödenen meblağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kabulü ile 12.309,09 TL"den davalı ... İnş. Elekt. Üretim. Tic. San. Ltd. Şti sorumlu olacak şekilde, 2.064,26 TL"den davalı ...sorumlu olacak şekilde toplam 14.373,35 TL "nin 10/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıların sorumlulukları oranında davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davanın taraflarınca temyiz edilmiştir.
1-Davalılardan ...nin temyizi yönünden; 14.7.2004 günlü ve 5219 sayılı yasa ile HUMK.nun 427/2 maddesindeki temyiz ile ilgili parasal sınır 1.000.000.000 TL, 5236 sayılı yasanın 19. maddesi uyarınca 1.1.2016 tarihinden itibaren 2.190,00 TL"ye çıkarılmıştır. Anılan yasada derdest davalar yönünden ne şekilde uygulanacağı yönünde açık bir uygulama hükmü bulunmamakta ise de Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23.2.2005 gün ve esas 2005/13-32, karar 2005/85 sayılı karan uyarınca yerel mahkemelerce kurulan hükümlerin temyizinin ve temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay daireleri ya da Hukuk Genel Kurulunca verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilmesi durumunda temyiz ya da karar düzeltme istemi hangi karara yönelik ise, o karar tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükmünün esas alınacağı belirtilmiştir. Davalı ...tarafından temyizi istenen ve mahkemece kabul edilen miktar 2.064,26.-TL olup, karar tarihi (31/05//2016) itibariyle 2.190,00 TL’yi geçmediğinden HUMK.nun 5219 sayılı yasa ile değiştirilen 427. maddesinin 2. fıkrası gereğince davalı ...nin temyiz hakkı bulunmamaktadır. O nedenle miktar itibariyle bu davalı açısından kesin olan karara ilişkin davalının temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm davalı ... Tic.Ltd.Şti."nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
3-Davacı, yaptıkları hizmet alım ihalesinin davalılar tarafından üstlenildiğini, ihale şartnamesine göre, davalı yüklenicilerin çalıştırdığı işçilerin iş hukukundan doğan her türlü işçilik hakları ile ilgili tazminatlarından sorumlu olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmış olup, dava dışı işçinin işçilik tazminatlarının tahsili için açtığı dava sonunda hesaplanan tazminatın eldeki davanın tarafı olan davacı tarafından ödendiği ihtilafsızdır.
Somut olayda mahkemece; ihale sözleşmesinin 23. Maddesinin atıf yaptığı Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin 6. Bölümünde bu hususun düzenlendiği ve bu nedenlerle davalı şirketlerin davacının yasal zorunluluk karşısında ödemiş olduğu işçi alacağını rücuen davacıya ödemek durumunda olduğu gerekçesiyle davanın kabulü cihetine gidilmiştir.
Dava dışı işçinin iş akdinin feshedilmesi nedeniyle doğan dava konusu tazminat alacaklarından, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6.maddesi gereğince işçiye karşı müteselsilen sorumlu olan tarafların, aralarındaki iç ilişkide (taraflar arasındaki mevcut sözleşme ve şartnamelerde) bu sorumluluğun nihai olarak hangi tarafa ait olacağı konusunda açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Hizmet alım sözleşmesinin 23. Maddesinin atıf yaptığı Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin 6.Bölüm 38. maddesinde ise “Yüklenici, çalıştırdığı işçilerin, işin yapılmakta olduğu bir iş kolu veya meslekte aynı tipteki bu iş için mevzuatta kabul edilenlerden daha az elverişli olmayan şartlarda çalışmalarını ve ücret almalarını sağlayacaktır. Ücret, yan ödeme ve çalışma şartlarının toplu sözleşme veya mevzuatla tespit edilmemiş olması halinde yüklenici, en yakın ve en uygun bir bölgedeki iş kolu veya meslekteki aynı tip bir iş için mevzuatla tespit edilenlerden daha az elverişli olmayan ücret, yan ödeme ve çalışma şartlarını sağlayacaktır.” hükmü mevcut olup, bu hüküm madde başlığında da açıkça belirtildiği üzere çalışanların fiili işçilik ücretleri ile ilgili özlük haklarına ilişkindir. O halde asıl işveren ve alt işveren olan taraflar arasındaki sözleşme ve şartnamelerde, fiili işçilik alacakları dışındaki iş akdinin feshedilmesi nedeniyle doğan söz konusu tazminat alacaklarından tümüyle yüklenici alt işverenin sorumlu olacağına ilişkin açık bir düzenleme bulunmadığından, dava dışı işçiye yapılan dava konusu ödemeler nedeniyle davacı Bakanlık ve davalıların yarı oranda sorumlu olduklarının kabulü gerekir. Davacı ve davalıların bu ilkeler çerçevesinde sorumluluğunun belirlenmesi gerekirken, aksi düşüncelerle dava dışı işçiye ödenen miktarın tamamının davalıya rücu edilebileceği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...nin temyiz dilekçesinin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalı ... İnş. Elekt. Ür. San. Ve Tic. Ltd. Şti.Dnin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı ... İnş. Elekt. Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti. yararına BOZULMASINA, peşin alınan 252,00 TL harcın davalılara iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.