13. Hukuk Dairesi 2016/29721 E. , 2018/10903 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmasız, davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat ... ile davacı vekili avukat ..."nın gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının eşi olduğunu, şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açıldığını, evlilik birliği devam ederken birikimleri ile ... Bankası Bahçeşehir Şubesinde davalı eşi ile birlikte açtıkları ortak hesaptan bir daire satın almak için 310.000 TL para çektiklerini, çekilen bu para için davalıya 25.4.2007 tarihinde daire satıldıktan sonra 310.000,00-TL. ödeyeceğine dair taahhütname verdiğini, bankadan alınan bu paraya karşılık davalı eşin talepleri üzerine davalının hesaplarına çok daha fazlasını gönderdiğini, 14.04.2009 tarihinde banka havelesi ile ..."deki dubleksi satan ... 90.000,00 TL gönderildiğini, 06.07.2009 tarihinde ... Bank Kalamış şubesindeki müşterek hesaptan davalıya ait hesaba 62.120.00 TL virman edildiğini, davalının ... BANK Kalamış şubesindeki ortak hesaptan 06.07.2009 tarihinde 62.209.00 TL çektiğini, davalı adına tescil edilmiş otomobilin ... Finanstan çekilen kredi borcunun tamamı olan 25.743.22 TL nın ödendiğini, davalının muhtelif tarihlerde talebi üzerine ... Bank ve ... Bankasındaki hesaplarına toplam 187.975.30 TL para gönderdiğini, bu paranın davalı üzerinde kaldığını, bütün bu ödemelere rağmen davalının taahhütnameye dayanarak ... 4.İcra Müdürlüğünün 2012/8818 Esas sayılı dosyası ile hakkında icra takibi başlattığını ileri sürerek, davalıya gönderdiği ödemeler dikkate alınarak borçlu olmadığının tespitine, % 20"den az olmamak üzere kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline, mahkeme aksi kanaatte ise yapılan ödemelerin bilirkişi marifetiyle tespit edilerek talep edilen borçtan mahsubu ile fazla miktarın ödeme tarihlerinden hesap edilecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, havale edilen paraların taahhütname gereği gönderilmediğini, buna ilişkin havale dekontlarında bir açıklama yer almadığına savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; davacının kapatılan ... 4. İcra Müdürlüğünün 2012/8818 Esas sayılı dosyasına konu borçtan dolayı 283.355,72 TL tutar yönünden borçlu olmadığının tespitine, davacı bu tutarı icra dosyasına yatırdığından bu tutarın ödeme tarihi olan 9/1/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının yargılamanın devamı sırasında 5/5/2014 tarihinde icra dosyasına yatırdığı 12.480,00 TL"nin icra müdürlüğü tarafından icranın iadesi sırasında dikkate alınmasına, davacının fazlaya ilişkin 167.546,28 TL"lik talebinin reddine, davacının kötü niyet tazminatının reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarça temyiz edilmiştir.
1-Davacı eldeki dava ile ödenmeyen borç iddiasına dayalı aleyhine yapılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Davaya konu ... 4. İcra Müdürlüğünün 2012/8818 Esas sayılı ilamsız takibinde alacaklı sıfatıyla davalı tarafından 20.04.2007 tarihli, davacı imzalı, taahhütname gereğince 320.000 TL asıl alacağın faiziyle birlikte davacı borçludan tahsili istenmiştir. İcra takibine konu 20.04.2007 tarihli davacı imzalı taahhütname başlıklı belgede "25.04.2007 günü HSBC – Bahçeşehir şubesindeki ortak hesabımızdan senet ödenmek üzere çekeceğimiz 310.000 YTL (üçyüzonbin yeni Türk Lirası) ...deki satılık dairemiz satıldıktan sonra 320.000 YTL (üçyüzyirmibin yeni Türk Lirası) olarak geri yatıracağımı taahhüt ediyorum." şeklinde düzenleme yer almaktadır. Davacı taraf bu taahhütname gereğince davalının hesabına paralar gönderdiğini, yine davalı tarafından satın alınan daireye karşılık taşınmaz sahibine ödeme yaptığını, davalıya ait aracın kredi borcunu ödediğini ve ortak hesaptan davalının kendi hesabına para aktardığını ve böylece borcu kalmadığını beyan etmiş, davalı gönderilen bu paraların taahhütnamedeki borca karşılık olmadığını savunmuştur. Mahkemece, davacı tarafın yaptığı havaleler, ödemeler dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; davacının yaptığı havaleler ile diğer yapılan ödemelerin 20.04.2007 tarihli taahhütname gereği olduğuna ilişkin herhangi bir kayıt bulunmamaktadır. Davacı iddiasını yazılı delillerle ispatlayamamış ise de, delil dilekçesinde yemin deliline de dayanmış bulunduğundan, mahkemece davacının davalıya yemin yöneltme hakkı hatırlatılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre davacı ile davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacı ile davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 1.630,00 TL duruşma avukatlık parasının karşılıklı alınarak birbirlerine ödenmesine, peşin alınan 29,20 TL harcın davacıya, 4.839,00 TL harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.