13. Hukuk Dairesi 2015/43063 E. , 2018/4192 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, yapı müteahhitliğini davalının yaptığı binada kat malikleri olup bağımsız bölümleri davalıdan satın aldıklarını, projeye uygun olmayan imalattan dolayı ortak kullanım alanlarında özellikle teras kısmında derzlerin bozuk olması nedeniyle dairenin tavanlarının su aldığını, terasın eteklerinde sıvaların kabardığını, son katta ısı yalıtım sorunu oluştuğunu, merdivenlerde nemlenme, sıva kabarması olduğunu, bodrum katında kalorifer dairesi için yeterli havalandırma yapılmadığını, bu nedenle bina sakinlerinin kendi çabasıyla havalandırma deliği açmak zorunda kaldığını, buralardan bodrumun su aldığını, bodrum katın tavanına tellerle tutturulmaya çalışılan pis su tesisatının su sızdırdığını, belirtilen projeye aykırılıkların davalıya bildirildiğini, ancak düzeltme yapılmadığını, yapılan tespit sonrası alınan bilirkişi raporunda yapılacak tadilatların maliyetinin 11.000,00 TL olduğunun hesaplandığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere tespit edilen eksikliklerin aynen giderilmesi bu mümkün olmadığı takdirde 11.000,00 TL"nin arsa payları oranında davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişler,ıslahla taleplerini 15.500,00 TL"ye yükseltmişlerdir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun “Amaç” başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Somut olay değerlendirildiğinde davacı tüketiciler ile davalı satıcı arasında konut satımından kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece, tüketici mahkemesi sıfatıyla davaya bakılması gerekirken genel mahkeme sıfatıyla karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.