13. Hukuk Dairesi 2016/24806 E. , 2018/7318 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı avukat, davalılar ile aralarında mevcut avukatlık sözleşmesi uyarınca, davalıları, vekilleri olarak temyiz aşamasında temsil ettiğini, bu temsil hizmetinin eksiksiz olarak yerine getirilmiş olmasına rağmen davalılar ile aralarında bulunan sözleşmede düzenlenen 40.000,00.-TL avukatlık ücretine ilişkin davalılarca bir ödemede bulunulmadığını, başlattığı takibe itiraz edildiğini ileri sürerek; itirazın iptali ve takibin devamına, % 20"den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, davalılardan ..."in davacı tarafın dayanmakta olduğu avukatlık ücret sözleşmesi altında imzası bulunmadığını, dolayısıyla davalılardan Ramazan"ın bu sözleşme ile bağlı bulunmadığını, diğer davalı ... açısında ise, tarafların verilecek olan temsil hizmeti için 7.000,00.-TL, başarı ücreti olarak ise 40.000,00.-TL üzerinde anlaşmış bulunduklarını ve Yargıtayda yapılan duruşmaya katılım ücreti olan 7.000,00.-TL"nin de davacıya ödenmiş bulunduğunu, davacının dayandığı avukatlık ücret sözleşmesi içeriğinin davalıya yansıtılmadığını ve davacıya olan güven gereği imzalandığını, istenilen rakamın fahiş olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, görüşüne başvurulan bilirkişi raporu hükme esas alınarak, davanın kısmen kabulüne ve ... 26. İcra Müdürlüğünün 2014/7751 esas sayılı icra dosyasındaki borçlu (davalı) itirazının iptaline, 8.260,00 TL asıl alacak için icra takibinin devamına, tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine; davacı lehine hüküm altına alınan asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, avukatlık ücretinin tahsiline yönelik başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu kararına gerekçe olarak; görüşüne başvurulan bilirkişi raporuna atıf yapılmak suretiyle, sözleşmede murafaa ile ilgili belirtilen 40.000,00.- TL"lik ücretin fahiş olduğu, ödeme iddiası ispatlanamamakla birlikte, davalı tarafın murafaa ücreti olarak 7.000,00.- TL üzerinden anlaştıkları şeklinde kabulü dikkate alınarak davalıların 7.000,00 TL vekalet ücretini ödemekle yükümlü olduğu, davacının davalıların vekili olarak Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2013/5600 Esas sayılı dosyasının temyiz aşamasının takibi ve 06/03/2014 tarihindeki murafaalı savunmasına katılma işini üstlendiği, her iki davalı adına temyiz dilekçesini verdiği ve davalıların temsilen murafaaya katıldığı, davanın dayanağı 05/03/2014 tarihli avukatlık sözleşmesinin geçerli olmadığı, davalıların cevap dilekçesinde; duruşmaya girilmesi karşılığında 7.000,00.- TL"ye anlaştıklarını ve bu bedelin de ödendiği şeklindeki ücretin 7.000,00.- TL olduğuna ilişkin kabulleri dikkate alınarak davalıların 7.000,00.-TL vekalet ücreti ve bu ücretin KDV"si olan 1.260,00 TL"yi ödemekle yükümlü olduklarını, bu bağlamda ... 26. İcra Müdürlüğünün 2014/7751 Esas sayılı dosyasında icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarının 8.260,00 TL olduğunu, davalı borçlunun itirazlarının iptali ile takip tarihinden tahsil tarihine dek yıllık %9 oranını aşmayacak şekilde yasal faizi ile birlikte devamı gerektiği, gösterilmiştir. Oysa ki, davada Avukatlık Kanunu 164. maddede düzenlenen, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan ve avukatlık sözleşmesi ile hüküm altına alınan ücret talep edilmektedir. Hemen belirtilmelidir ki, dosyada bir örneği mevcut 05.03.2014 tarihli Avukatlık Sözleşmesi yasal geçerlilik koşullarına haizdir ve bu sözleşmenin tarafı olan davalılardan ..."i bağlar. Hal böyle olunca, bu davalı için hukuken geçerli ve bağlayıcı olan sözleşme hükümleri değerlendirilerek, sözleşmenin tarafı olmayan diğer davalı ... için ise, temyize konu bu dosyada aleyhine verilen hüküm bakımından temyiz yoluna başvurmayan bu davalı bakımından oluşan usuli müktesep hak ilkesi de göz ardı edilmemek kaydıyla, Av.K.164. madde gereğince sonucuna göre karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 1.630,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.