13. Hukuk Dairesi 2016/4893 E. , 2018/7331 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, Bakanlık hizmetlerinde çalıştırılmak üzere ihale yolu ile hizmet alımları yapıldığını, işi ihale ile alan davalı yüklenici şirketin dava dışı işçileri tarafından işçi alacaklarının tahsili konulu ... İş Mahkemelerinde açılan davalar sonucu başlatılan icra takipleri neticesinde toplam 30.653,28.-TL"nin davacı Bakanlık tarafından ödendiğini, davalı şirket ile akdedilen sözleşme uyarınca işçilerin her türlü alacaklarından ihaleyi alan yüklenici firmanın sorumlu olacağını ileri sürerek davacı tarafından ödenen meblağların ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan rücuen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulü ile, Dava dışı Şahin ..."a yapılan ödeme ile ilgili olarak; 1.345,97-TL nin ödeme tarihi 24/02/2012 tarihinden, 12.951,54-TL nin ödeme tarihi olan 13/07/2012 tarihinden itibaren; Dava dışı Murat Aktaş"a yapılan ödeme ile ilgili olarak ; 1.345,97-TL nin ödeme tarihi 24/02/2012 tarihinden, 15.009,80-TL nin ödeme tarihi olan 13/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, hizmet alım ihalesinin davalı tarafından üstlenildiğini, ihale şartnamesine göre, davalı yüklenicinin çalıştırdığı işçilerin iş hukukundan doğan her türlü işçilik hakları ile ilgili ücret ve tazminatlarından sorumlu olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmış olup, dava dışı işçilerine işçilik alacaklarının tahsili için açtığı dava sonunda hesaplanan miktarların eldeki davanın tarafı olan davacıdan tahsiline karar verildiği ve icra takibi sonunda da, davacı tarafından ödendiği ihtilafsızdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava dışı işçiye ödenen kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve UBGT ücreti alacağından hangi tarafın veya tarafların ne oranda sorumlu olduklarına ilişkindir. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine, aynı sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıkla ilgili verilmiş mahkeme kararları ve genel hukuk prensipleri dikkate alınarak bir sonuca gidilmelidir. Somut olayda mahkeme, davalı tarafın sözleşme ve şartname hükümleri doğrultusunda son iş veren olarak davacı idare tarafından dava dışı işçiye ödenen işçilik hakları nedeniyle tüm dönemleri itibarı ile sorumlu olduğu gerekçe ve kabulüyle davanın kabulü cihetine gitmiştir. Oysa, davacının kıdem tazminatı alacağına konu ödediği işçilik haklarından doğan bedelden, davalı ... San.Tic.Ltd.Şti.’nin dava dışı işçileri çalıştırdığı dönemi kapsayan kısmından sınırlı sorumlu olacağı, son alt işveren olarak dava konusu alacağın tamamından sorumluluğunun sadece işçiye karşı olduğu, bu nedenle dava dışı işçinin davalı işçisi olarak çalıştığı süre bir yıldan az olsa bile işçiyi çalıştırdığı süre ile orantılı olarak kıdem tazminatının davalı ... San.Tic.Ltd.Şti.’den tahsiline karar verilmesi gerektiği, ayrıca davacının ... olduğu UBGT ücretinin de dava dışı işçi hangi şirket yanında çalışırken doğmuş ise o şirkete rücu edilebileceği ve işçilik alacakları davası neticesinde davacının ödediği yargılama giderleri, faiz ve vekalet ücreti açısından da davalı aleyhine hükmedilecek işçilik alacağı miktarına göre bir oranlama yapılarak davacının davalıya bu alacağını da rücu edebileceği ve feshe bağlı bir hak olan ihbar tazminatından ise son işveren sorumlu olup, son işveren dışındaki diğer işverenlerin ihbar tazminatından dolayı işçiye karşı herhangi bir sorumlulukları bulunmadığı, Somut olayda, davalının son işveren olduğu anlaşılmakla, sadece ihbar tazminatının tamamından diğer işçilik alacakları bakımından ise sorumluluğunun yukarıda izah edilen şekilde belirlenmesi gerektiğinin kabulü ile yapılacak inceleme sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.