13. Hukuk Dairesi 2016/27648 E. , 2018/7347 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, dava dışı ... isimli şahıstan harici satış sözleşmesi ile davalı müteahhit tarafından yapılmakta olan bir daireyi satın aldığını, dava dışı ... n da daireyi davalı şirketten yapacağı asansör işi karşılığı satın aldığını, kendisinin satış bedelini 60.000,00 TL" lik kısmını dava dışı bu kişiye ödediğini ancak davalı ile dava dışı ... arasındaki asansör yapım sözleşmesinin feshedildiğini yapım işinin bitirilemediğini, bunun üzerine davalı ile biraraya gelerek anlaştıklarını, bu anlaşmaya göre kalan 40.000,00 TL" yi davalıya ödediğini, davalının da dairenin tapusunu devrettiğini, daire satışından kaynaklı kendisinden başkaca bir talepte bulunulmayacağı güvencesi verildiğini, buna rağmen tapusu devredilen dairenin içinde bir çok eksiklikle teslim edildiğini, binadaki diğer dairelerin tamamlandığını, kendi sözleşmesinde bulunan mahal listesindeki bir çok şeyin davalı tarafından eksik bırakıldığını iddia ederek tespit dosyası ile belirlenen 32.760,00 TL eksik iş bedeli, tespit dosya masrafı, ihtarname gideri ve sonradan kendisi tarafından takılan 750,00 TL çelik kapının bedelinin davalıdan faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiş, açtığı karşı davası ile de davacı tarafından satış bedelinin bir kısmının ödenmediğinden bahisle satılan dairenin tapusunun iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davacı, dava dışı şahıstan bir daire satın aldığını, bu kişininde daireyi davalı müteahhit ile akdedilen iş karşılığı satış sözleşmesi ile satın aldığını, satış bedeline karşılık dava dışı satıcıya bir kısım ödeme yaptığını ancak davalı müteahhit ile satıcı arasındaki asansör yapım işi sözleşmesinin feshedildiğini, işin tamamlanamadığını, davalının isteği üzerine kalan satış bedelini davalıya ödediğini ve bu şekilde tapu ferağının verildiğini, kendisi ile dava dışı satıcı arasında yapılan sözleşmeye davalı şirket temsilcisinin de şahit olarak imza attığını, bu sözleşmede daire içinde yapılacak işlerin ayrıntılı şekilde yazıldığını buna rağmen kalan satış bedelini alan ve dava dışı satıcı ile kalan kısmı halledeceğini söyleyen davalının daire içindeki işleri tamamlamadığını beyanla eksik iş bedeli ile yapılan diğer masrafların davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı ise daireyi dava dışı Yusuf Boz" a iş karşılığı sattığını ve bu koşullarla davacının sözleşmesine imza atıldığını ancak söz konusu asansör yapım işinin tamamlanmadığını, davacının tapu devrinden önce 40.000,00 TL ödeme yaptığını kalanı tapu devrinden sonra ödemeyi taahhüt ettiğini, bu taahhüdünü yerine getirmediğini savunmuş ve karşı davası ile tapu iptal ve tescil talebinde bulunmuştur. Mahkemece, hak adalet ve nesafet ilkeleri gereği her iki tarafında hakkını aldığının anlaşılmasına göre davanın ve karşı davanın reddine karar verilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu" nun 297. maddesinde hüküm fıkrasında nelerin yer alacağı açıklanmış; 297. maddenin 2. fıkrası ile "Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" hükmü getirilmiştir. Somut uyuşmazlıkta, mahkemece davanın reddine ilişkin verilen kararın gerekçesinde tarafların iddia ve savunmaları üzerinde durulmadan, taraf delilleri ve sözleşme içerikleri tartışılmadan yetersiz gerekçe ile hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır. Yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.