13. Hukuk Dairesi 2015/27856 E. , 2018/1277 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıya ait işyerinde 02.02.1995 tarihinde çalışmaya başladığını, mevcut hizmet akdinin davalı işverence tek taraflı ve haksız olarak 20.02.2008 tarihinde feshedildiğini, en son aldığı net aylığın 800,00 TL olduğunu ileri sürerek, haksız ve bildirimsiz fesih nedeniyle kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, resmi ve genel tatil ücreti, izin ücreti ve fazla mesai alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacının işten kendisinin ayrıldığını savunmuş, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, Davacının kıdem tazminatı alacağı yönünden talebin reddine, ihbar tazminatı yönünden talebinin kısmen kabulü ile, 100 TL. sinin dava tarihi olan 11/03/2008 tarihinden geri kalan 339,77 TL sinin ıslah tarihi olan 12/08/2009 tarihinden itibaren, fazla mesai alacağı yönünden talebinin kabulü ile 600 TLsinin 11/03/2008, 10.066,38 TL sinin 12/08/2009 tarihinden itibaren, genel tatil ücreti alacağının kabulü ile, 10 TL sinin 11/03/2008, geri kalan 632,21 TLsinin 12/08/2009, yıllık izin ücreti alacağının kısmen kabulü ile, 100 TLsinin 11/03/2008, 4.297,68 TL sinin 12/08/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık BK’nun 313. ve devamı maddelerinde (6098 sayılı TBK md. 393 ve devamı maddeleri) düzenlenen hizmet akdinden kaynaklanmakta olup, kayıtlara göre davacının davalının yanında 02.02.1995-20.02.2008 tarihleri arasında çalıştığı anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık davacının tazminata hak kazanıp kazanmadığı konusunda toplanmaktadır. Uyuşmazlıkta uygulanacak hükümler davanın açıldığı tarih itibariyle 818 Sayılı Kanun hükümleridir. Davacının istemleri arasında kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin alacağı, fazla mesai ve tatil ücretleri yer almaktadır. Mahkemece kıdem tazminatı talebi bakımından talebin reddine karar verilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 340, 344 ve 345. Maddelerinde (TBK md. 434 ve 437) hem işçi hem de işveren tarafından feshedilebileceği, ancak tazminat isteminde bulunulabilmesi için feshin işveren tarafından haksız olarak feshedilmesi, ya da işçinin fesihte haklı olması gerektiği anlaşılmalıdır. Öte yandan süreli akitlerde de vaktinden önce fesihle ilgili BK.nun 345/2. maddesinde (TBK md 437/2) düzenleme bulunmaktadır.
Somut olaya dönülecek olursa; Mahkemece, davalı tarafından yapılan feshin haksız olduğu değerlendirilmekle; işçinin BK.nun az yukarıda değinilen hükümleri ile düzenlenen tazminatı isteyebileceği gözetilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde davacıya iadesine, 836,44 TL kalan harcın davalıdan alınmasına, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.