13. Hukuk Dairesi 2015/39617 E. , 2018/3210 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı Araştırma Geliştirme Eğitim Merkezi Hizmetleri Tic. A.Ş. ile 15/05/2015 tarihinde sözleşme imzaladığını, bu sözleşme ile birlikte internet ortamından eğitim hizmeti verileceğinin taahhüt edildiğini, sözleşmenin imzalanmasından sonra davalı şirketin ticari temsilcisi olan ... isimli kişinin kullanmakta olduğu gsm hattını aramak suretiyle yasal süresi içerisinde sözleşmeden cayma hakkını kullandığını ileri sürerek internet ortamından eğitim hizmeti verilmesine ilişkin 15/05/2015 tarihli sözleşmenin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 47 ve 84 üncü maddelerine dayanılarak hazırlanan iş yeri dışında kurulan sözleşmeler yönetmeliğinin 5 ve 6 ve 7. Madde hükümleri nazara alındığında Taraflar arasındaki sözleşmede cayma bildiriminin nasıl yapılacağına ilişkin kısmen bilgilendirme yapılmış ise de sözleşmede cayma bildiriminin faksla yapılabileceği tüketiciye bildirilmemiştir. Cayma bildiriminin yapılacağı adres gösterilmiş cayma bildiriminin yapılış şekli ile ilgili herhangi bir açıklama yer almamıştır. Bu sebeple tüketicinin 14 günlük yasal cayma bildirim süresinin henüz başlamadığı tüketicinin cayma hakkını dava ile kullandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, taraflar arasında düzenlenen 15/05/2015 tarihli kapıdan satış sözleşmesinin iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da “Kapıdan Satışlar” başlığı ile düzenlenen hükümler (m. 8-9), 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Kanunda ’da, “İş yeri dışında kurulan sözleşmeler” başlığı ile değiştirilmiş, yapılan değişiklik 47. Maddede hüküm altına alınmıştır. İş yeri dışında kurulan sözleşmelerde tüketici, 4077 sayılı TKHK’da yedi gün olarak öngörülen cayma hakkını, 6502 sayılı Kanunda yapılan düzenlemeyle on dört gün içinde kullanabilecektir.
Somut olayda 6502 sayılı yasa uygulamasına tabi olan, taraflar arasında imzalanan 15.05.2015 tarihli sözleşmede tüketicinin el yazısı ile yazması gereken ad, soyad, imza ve tarihin el yazısı ile yazıldığı, ilgili yönetmelik gereğince satıcının, "sözleşmenin bir nüshasını elden aldım ve on dört gün içerisinde satıştan vazgeçme hakkımın olduğu konusunda bilgilendirildim" ibaresini tüketicinin kendi el yazısı ile yazdığı, cayma hakkını kullandığına dair bildirimin cayma süresi dolmadan, yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısıyla satıcı veya sağlayıcıya yöneltilmesine ilişkin bildirime sözleşmede yer verildiği anlaşılmış olup, bu durumda 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve ilgili yönetmelik uyarınca sağlayıcının bilgilendirme yükümlülüğüne aykırı davrandığından söz edilemez. Hal böyleyken; sözleşmede belirtilen hususların davacının cayma hakkını kullanması için yeterli olduğu, davacının açık ve anlaşılır şekilde bilgilendirildiği, sağlayıcının bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirdiği kabul edilerek, davacının cayma hakkını süresinde kullanıp kullanmadığı araştırılmak suretiyle hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.