13. Hukuk Dairesi 2016/26432 E. , 2019/10175 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ... isimli şahsın işletmekte olduğu ... Düğün salonunda oğlu ..."nun 14/06/2014 tarihinde düğününü yaptığını, düğünden önce hazırlık aşamasında o dönem düğün salonunun müdürü ile yaptıkları görüşmede kişi başı 30,00 TL üzerinden 500 kişilik davetli katılacağı hususunda bir ön görüşme yaptıklarını, ancak davetli sayısının davetiye dağıtıldıktan sonra netleşeceğini ve kesin sayının o zaman belli olacağını beyan ettiğini, düğün davetiyeleri dağıtıltıktan sonra davetli sayısının 400 kişi olacağının netleştiğini, bunun üzerine müdür tarafından sözleşmenin kendisinde kalan suretinin üst kısmında bulunan 500 kişi yazan bölümdeki 5 rakamının 4 şeklinde değiştirildiğini ve 400 kişi olarak düzeltildiğini, düğünden sonraki Pazartesi günü kalan borç 7.500,00 TL’yi ödemek üzere düğün salonuna gittiğini, kendisinden ek olarak gelen 200 kişi misafir için 6.000,00 TL daha istendiğini, ancak 400 kişilik davetiye dağıttığını, kendisinden haksız para istendiğini, söz konusu bedeli ödemeden çıktığını, bunun üzerine ..."ın ... İcra Müdürlüğünün 2014/4950 Esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, ..."ın alacağı olduğunu iddia ettiği 10.500,00 TL’den 3.000,00 TL’sini kabul etmediğini belirterek 3.000,00 TL üzerinden borçlu olmadığını, davalının kötü niyetli olmasından dolayı %40 tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi;mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Somut olay değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında düğüne ilişkin hizmet sözleşmesi şeklinde akdi ilişkinin bulunduğu, bu sebeple taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davaya bakmaya genel mahkeme değil Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece, ... Adliyesinde ayrı bir Tüketici Mahkemesi var ise görevsizlik kararı verilmesi, ayrı bir tüketici mahkemesi bulunmuyorsa ara kararı verilerek davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, yazılı şekilde genel mahkeme sıfatıyla esastan hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre, davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi