13. Hukuk Dairesi 2019/323 E. , 2019/12780 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
... Bölge Adliyesi Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının davalı vekilince mürafaa talepli olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Mürafaa için belirlenen günde duruşmalı temyiz eden davalı vekili avukat ... ile davacı vekili avukat ... geldi. Hazır olan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra kararın açıklanması başka güne bırakıldı. Yapılan incelemede temyiz dilekçesinin süresinde verildiğinin anlaşılması üzerine, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı; davalıya 18.02.2014 tarihinde 300.000,00 TL borç verdiğini, anılan parayı davalının banka hesabına gönderdiğini, birçok kez talepte bulunmasına rağmen davalının borcunu ödemediğini, bunun üzerine davalı aleyhine ... 7. İcra Müdürlüğü"nün 2014/6664 Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlattığını, davalının takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine alacağın %20’si oranında inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine, asıl alacağın %20"si oranında kötü niyet tazminatının davacı taraftan tahsiline karar verilmiş; hükme karşı, davacı istinaf talebinde bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi"nce, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile, takibin 300.000,00 TL üzerinden devamına, takip tarihine kadar işlemiş faize yönelik itirazın iptali talebinin reddine, asıl alacağın %20"si oranında icra inkar tazminatının davalı taraftan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı eldeki dava ile, davalıya 300.000,00 TL borç verdiğini, davalının borcunu ödemediğini, bu nedenle davalı aleyhine takip başlattığını ileri sürerek, alacağın tahsili amacıyla başlattığı takibe vaki itirazın iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiş; davalı, davacı tarafından kendisine ... ili, ... ilçesi, ...köyünde bulunan 707 parsel sayılı taşınmazın kendisi adına satın alınması için vekaletname verildiğini, bu vekaletnameye istinaden taşınmazı 300.000,00 TL bedel ile davacı adına satın aldığını, davacının hesabına gönderdiği 300.000,00 TL"nin anılan taşınmazın bedeli olduğunu, paranın satış sırasında satıcılara verildiğini savunmuştur. Mahkemenin davanın reddine ilişkin kararına karşı davacının istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, davalının anılan savunmasının gerekçeli inkar niteliğinde olduğu, bu durumda ispat yükünün davacıda bulunduğu, davacı tarafından davalının hesabına 300.000,00 TL gönderilirken “..."ye borç olarak gönderilen” açıklamasının bulunmasının yanı sıra paranın davalı tarafından herhangi bir ihtirazi kayıt konulmadan çekilmesinin davacının iddiasını doğruladığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile takibin 300.000,00 TL üzerinden devamına, asıl alacağın %20"si oranında icra inkar tazminatının davalı taraftan tahsiline karar verilmiştir. Ne var ki, dava konusu takibe dayanak olarak sunulan banka dekontunda davacı tarafından davalının hesabına havale edilen 300.000,00 TL"nin davalıya borç olarak gönderildiğine ilişkin açıklama bulunsa da, havale tarihi olan 18.02.2014 tarihinde, davacının ... 2. Noterliği"nin 4456 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile ... ili, ... ilçesi, ...köyünde bulunan 707 parsel sayılı taşınmazın kendisi adına satın alınması için davalıyı vekil tayin ettiği, davalı tarafından 24.02.2014 tarihinde bu vekaletnameye dayanılarak davacı adına taşınmazın satın alındığı, yine ilk derece mahkemesi tarafından alınan bilirkişi raporunda da ilgili taşınmazın satış tarihi itibariyle değerinin davalının hesabına havale edilen meblağa yakın olduğu dikkate alındığında davalı, davacı tarafından hesabına havale edilen 300.000,00 TL"nin vekaletname konusu taşınmazın davacı adına satın alınması için kendisine gönderildiğini ispatlamıştır. Hal böyle olunca, Bölge Adliye Mahkemesince, açıklanan bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle, davalının temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK’nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 2.037,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 18/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.