13. Hukuk Dairesi 2016/23785 E. , 2019/4957 K.
"İçtihat Metni"........
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı ile davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı banka, davalıların miras bırakanı ............ ile banka arasında 12.10.2009 tarihli 3.500,00 TL bedelli bireysel kredi sözleşmesi imzalandığını ancak kredi taksitlerinin sözleşmeye uygun olarak ödenmemesi nedeniyle borcun muaccel olduğu ve miras bırakanın vefatı nedeniyle davalılara ihtarname keşide edildiğini, ihtarnameye rağmen borç ödenmediği için davalı aleyhine girişilen icra takibinin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, miras bırakanları yararına bu kredi için hayat sigortası düzenlenmiş olup, kalan kredi borcunun sigorta tarafından karşılanması gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne,......takip sayılı dosyasında itirazın kısmen iptali ile takibin 2.901,87 TL üzerinden devamına, İcra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davanın taraflarınca temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece, sözleşme tarihinde sigorta şirketi acentesi sıfatıyla hayat sigortasının yapıldığı, 07/10/2010 tarihinde sigortanın süresinin bittiği, ancak muris ve davacı banka tarafından yenilenmediği, tarafların müterafik kusurlu oldukları, ilk derece yargılama makamınca taraflara %50 kusur verildiği gerekçe gösterilmek suretiyle, 31/12/2015 tarihli bilirkişi raporunda hesap edilen 5.803,74 TL"nin %50"si oranı olan 2.901,87 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; davaya konu edilen tüketici kredisi sözleşmesinin 12.10.2009 tarihinde imzalandığı, bu sözleşme için 12.10.2009 ila 07.10.2010 dönemini kapsar mahiyette dava dışı...... hayat sigortası ürünü satın alınmış olunduğu ve bu korumanın bitiş tarihinden sonra yenilenmemiş olduğu, davacı banka tarafından kredi taksitlerinin ödenmemesi nedeniyle davalıların mirasbırakanları henüz hayatta iken 13.06.2012 tarihli ihtarname ile 02.09.2010 tarihi itibariyle hesabın kat edildiği ve miras bırakan kredi borçlusunun 12.10.2012 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır. Davacı tarafından dosya kapsamında görüşüne başvurulan bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ve temyiz dilekçesi ile ileri sürülen, henüz sigorta korumasından çıkmazdan ve vefat gerçekleşmezden evvel kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle hakkında işlem yapılarak “tasfiye krediler” kapsamına alınmış bulunan bu kredi sözleşmesi için güvence sağlayan sigorta sözleşmesinin yenilenmesinin imkanı bulunmadığı itiraz ve savunması karşısında, bu husus değerlendirilmeden ve gerekirse bu hususta bilirkişi görüşü alınmadan eksik inceleme ile yukarıda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Karar başlığında davalı taraf iki kişi olduğu halde, davalılardan sadece Hilmiye"nin ismi yazılıp Yağmur"a velayeten Hilmiye olarak ayrıca yazılmamasının maddi hata olduğu kabul edilerek ayrıca bozma sebebi yapılmamıştır.
2-Bozma nedenine göre davacının ve davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 2. bent gereğince davacının ve davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına peşin alınan harcın istek halinde tarflara iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.......