13. Hukuk Dairesi 2016/14988 E. , 2019/5918 K.
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı kurum, davalı ile arasında sağlık hizmeti satın almak sözleşmesi imzalandığını, müfettiş tarafından tanzim edilen raporlarda usulsüzlük olduğunun tespit edildiğini, kayıtlı olmayan hekimin yaptığı işlemlerin kayıtlı hekimin üzerinden fatura edilmesi halinde bu işlem bedellerinin ödenmeyeceği ve sözleşmenin ilgili maddesine göre işlem yapılacağı hükmüne aykırılık bulunduğunun tespit edildiğini, davalı kurumda da sözleşmeli doktorları tarafından yapılmış gibi belge düzenlenerek kuruma fatura edildiği ve böylece kurumdan haksız kazanç sağlandığının belirtildiği, davalı kuruma tebliğe rağmen cezai şart ve tedavi giderleri alacağının tahsil edilemediğini, ... Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma hastanesinde görev yapan doktorlar tarafından davalı şirkete ait hastaneye yönlendirilen hastalara yapılan işlemlerin davalı hastanın sözleşmeli doktorları yapmış gibi belge düzenleyerek veya düzenlenmesini sağlayarak kurumun zarara uğramasına neden olan davalı hastane hakkında teftiş raporu doğrultusunda hizmet satın alım sözleşmesinin 3.1.9.1 maddesi gereğince toplam 70.000,00 TL cezai şart ile tedavi gideri olan 41.579,11 TL"nin ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştr.
Dava, 2012 yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Özel Sağlık Hizmet Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesinin 3.1.9.1 maddesi gereğince ceza-i şart ve tedavi giderinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Ceza işlemine konu ‘Sosyal Güvenlik Kurumu Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesinin’ 3.1.9.1 maddesi “Sağlık hizmeti sunucusunda görevli sözleşmeye esas hekim/hekimler, sözleşme öncesi Kuruma bildirilerek Medula sistemine kaydedilir. Kayıtlı olmayan hekimin yaptığı işlemlerin kayıtlı hekimin üzerinden fatura edilmesi halinde bu işlem bedelleri ödenmez ve sözleşmenin (5.1.10) numaralı maddesine göre işlem yapılır” demektedir.
Hükme esas alınan 17.07.2015 tarihli ek raporda "Sözleşmeye aykırılık olarak iddia edilen anlaşmalı olmayan hekimin, hizmet sunucusu hekim adı ile hizmet verdiğinin savcılık soruşturmasında da somut olarak tespit edilmediği, bu konuda açılmış ceza davası bulunmadığı, müfettiş raporundaki iddiaların soyut karşılaştırmaya dayalı bir tespit olduğunun hukuken tespit edildiği, ... tarafından ödenen bedelin hasta için yapılmış bir hizmet bedeli olduğundan kurum zararı olarak yorumlanmaması gerektiği.." belirtilmiş, mahkemece, ... C.Başsavcılığı"nın 2011/3333 sayılı soruşturmada şüpheliler hakkında atılı suçtan kovuşturmaya yer olmadığna karar verildiğini, sözleşmeye aykırılık olarak iddia edilen anlaşmalı olmayan hekimin, hizmet sunucusu hekim adı ile hizmet verdiğinin soruşturmada da somut olarak tespit edilmediği ve açılmış bir ceza davasının bulunmadığı, müfettiş raporundaki iddiaların soyut karşılaştırmaya davalı bir tespit olduğu SGK tarafından ödenen bedelin hasta için yapılmış bir hizmet bedeli olduğundan kurum zararı olarak değerlendirilmemesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemece, davacı tarafından yapılan soruşturma kapsamında ifadeleri alınan hastalardan tanık dinlememiştir. Eksik soruşturmaya dayalı karar verilemez. Teftiş raporunda ifadesi yer alan hastalardan makul miktarda tanık olarak beyanlarına başvurularak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir
Öyleyse, mahkemece tarafların gösterdiği deliller tam olarak toplanmalı, sigorta müfettişi ekleri olan sigortalıların ve doktorların ifadelerini içeren belgeler incelenip, makul miktarda tanık dinlenerek, uzman bilirkişilerden oluşan heyetten rapor alınarak sonucuna uygun karar verilmelidir. Protokolün 3.1.9.1 maddesine aykırı davranılıp davranılmadığının bu haliyle cezai işlemin doğru olup olmadığı karar yerinde yeterince tartışılıp değerlendirilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma sebebine göre davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.