13. Hukuk Dairesi 2017/4872 E. , 2019/7150 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı; şirketlerine ait sağlık merkezinde yapılan sezaryen doğumların normal doğum olarak davalı kuruma fatura edilmesi ve sağlık merkezinde çalışmayan hekimlerin yaptığı tedaviye ilişkin fatura bedelinin davalı kuruma, kuruluşlarında çalışan hekimler adına fatura edilmesi nedeniyle davalı ile yaptıkları sözleşmesinin feshedildiğini ve cezai işlem uygulandığını, ancak kendilerinin almış oldukları ruhsatta cerrahi müdahale yetkisinin bulunduğunu, hastanın sağlığı açısından gerektiğinde cerrahi müdahale yapılabileceğini, bu hakkın kısıtlanamayacağını ve davalının bir zararının bulunmadığını belirterek; sözleşmenin feshi işleminin iptali ile cezai şartın geçersiz olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacı şirkete ait sağlık merkezinde sezaryanla yapılan doğumların normal doğum olarak kurumlarına gerçeğe aykırı belgeler düzenlemek suretiyle fatura edildiğini, Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün Cerrahi Müdahale Birimlerinde Uygulanacak Cerrahi Müdahale Listesi konulu 2007/68 sayılı genelgesinde ayakta teşhis ve tedavi yapan kuruluşlarda sezaryana izin verilmediğini, normal doğum sırasında gelişen duruma göre acil hallerde böyle bir müdahalenin mümkün olduğunu ancak davacının böyle bir bildiriminin olmadığını, ayrıca üç hastaya davacı kuruluş dışından gelen hekimlerin doğum yaptırdığı halde davacı şirkete ait sağlık merkezinde çalışan hekimler adına fatura düzenlenmesi nedeniyle yapılan işlemin hukuka uygun olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine; sözleşmenin feshi işleminin iptaline ilişkin talebin reddine, cezai şarta ilişkin davalı kurumun işleminin kısmen iptali ile davacı hakkında 267.957,00 TL ceza i şart bedeli uygulanabileceğinin tespitine, yargılama aşamasında tesis edilen tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devamına dair verilen kararın dairemizce 2014/35094 Esas ve 2015/32905 Karar sayılı ilamı ile 11/11/2015 tarihinde, mahkemece 429.282.00.TL cezai şarttan mahsup edilen 75.468.53.TL"nın tenzili ile davacının, davalıya 353.813.47.TL cezai şart borcunun bulunduğuna karar verilmesi gerekirken mahkemece yanlış değerlendirme sonucunda davalı tarafından davacıya 285 normal doğum bedeli olarak daha önceden ödenen 85.856.40.TL"nın mükerrer olacak şekilde cezai şarttan düşülerek 267.957.00.TL cezai şart borcunun bulunduğuna karar verilmesi, usul ve yasaya aykırıdır gerekçesiyle bozulması üzerine, bozma kararına uyularak yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabul kısmen reddine, sözleşmenin feshi işleminin iptaline ilişkin talebin reddine, cezai şarta ilişkin davalı kurumun işleminin Kısmen iptali ile davacı hakkında 353.813,47 TL cezai şart bedeli uygulanabileceğinin tespitine, yargılama aşamasında tesis edilen tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, şirketlerine ait sağlık merkezinde yapılan sezaryan doğumların, normal doğum olarak davalı kuruma fatura edilmesi ve sağlık merkezinde çalışmayan hekimlerin yaptığı tedaviye ilişkin fatura bedelinin davalı kuruma, kuruluşlarında çalışan hekimler adına fatura edilmesi nedeniyle davalı ile yaptıkları sözleşmenin feshedildiğini ve 535.119,08 TL cezai işlem uygulandığını, bu işlemlerin haksız olduğunu iddia ederek cezai şart ile fesih işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir. Ancak Mahkeme tarafından davanın 181.305,61 TL"lık kısmının kabulüne karar verildiğine göre, kabul edilen miktar üzerinden davacı lehine yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 12. maddesi gereğince, 16.828,33 TL vekalet ücretinin, reddedilen tutar üzerinden, davalı lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 12. maddesi gereğince, 27.178,80 TL vekalet ücretinin takdiri gerekirken, reddedilen miktar üzerinden davacıya, kabul edilen miktar üzerinden de davalıya vekalet ücreti belirlenmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK. 438/7 maddesi hükmü uyarınca mahkeme kararının aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte belirtilen nedenle davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle, mahkeme kararının "Hüküm" bölümünün 4. fıkrasında yer alan ”27.178,80 TL nisbi ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,” sözlerinin ve rakamının hükümden çıkarılarak, yerine “16.828,33 TL nisbi ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,” sözlerinin ve rakamının yazılması, 5. fıkrasında yer alan ”15.628,33 TL nisbi ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine” sözlerinin ve rakamının hükümden çıkarılarak, yerine “27.178,80 TL nisbi ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,” sözlerinin ve rakamının yazılması, suretiyle hükmün düzeltilmiş bu hali ile ONANMASINA, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.