13. Hukuk Dairesi 2016/17520 E. , 2019/7860 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar; davalının müteahhit olarak inşaa ettiği binadan dava dışı kardeşleri ... ile birlikte toplam üç daire satın aldıklarını, aralarındaki sözleşme kapsamında davalıya dairelerin toplam bedeli olan 325.000 TL’nin 163.500 TL’sini 12.06.2011-10.03.2012 tarihleri arasında ödediklerini, yaptıkları ödemelere ilişkin senetlerin kendilerine iade edildiğini, ancak daha sonra davalının satın alınan evlerin değerinin artmasını gerekçe göstererek 10.04.2012 tarihli 1.500 TL, 03.05.2012 tarihli 20.000 TL, 10.06.2012 tarihli 2.000 TL, 10.07.2012 tarihli 2.000 TL, 10.08.2012 tarihli 2.000 TL, 10.09.2012 tarihli 2.000 TL bedelli toplam 31.500 TL’lik senedi baskı ile kendilerinden aldığını, 2012 Temmuz ayında dairelerin hazır olması nedeni ile ayrı ayrı 60.000’er TL konut kredisi çekerek, davalıya tüm borçlarını ödediklerini, evlerin tapuda kendilerine devredildiğini, ancak davalının elinde bulunan 31.500 TL bedelli senetleri iade etmediğini, 03.05.2012 tarihli 20.000 TL bedelli senedi muvazaalı olarak dava dışı İlhan ...’ya ciro ile devrettiğini, ... ...’nın da senede dayalı olarak ... 33. İcra Müdürlüğü’nün 2013/15932 esas sayılı dosyasında icra takibi başlattığını ileri sürerek, davalının elinde bulunan 10.04.2012 tarihli 1.500,00 TL, 10.05.2012 tarihli 2.000,00 TL, 10.06.2012 tarihli 2.000,00 TL, 10.07.2012 tarihli 2.000,00 TL, 10.08.2012 tarihli 2.000,00 TL, 10.09.2012 tarihli 2.000,00 TL bedelli senetler yönünden davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacıların 10.04.2012 tarihli 1.500,00 TL, 10.05.2012 tarihli 2.000,00 TL, 10.06.2012 tarihli 2.000,00 TL, 10.07.2012 tarihli 2.000,00 TL, 10.08.2012 tarihli 2.000,00 TL, 10.09.2012 tarihli 2.000,00 TL bedelli senetlere ilişkin toplam 11.500,00 TL üzerinden davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Anayasa"nın 36. maddesi ile 6100 Sayılı HMK’nın 27. maddesi uyarınca, taraflar dinlenilmeden, iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden hüküm verilemez. Aksi halde savunma hakkı kısıtlanmış olur. Yine, HMK’nın 280. maddesinde, bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edileceği, 281/1 maddesinde ise tarafların bilirkişi raporunun tebliğinden itibaren iki hafta içinde raporda eksik gördükleri hususların bilirkişiye tamamlattırılmasını, belirsizlik gösteren hususlar hakkında bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri düzenlenmiştir.
Somut olayda, 09.02.2016 havale tarihli bilirkişi raporu HMK’nın 280. maddesi uyarınca davalı tarafa tebliğ edilmemiştir. Bu durumda, mahkemece, bilirkişi raporu davalı tarafa usulüne uygun şekilde tebliğ edilip, iki haftalık beyan süresinin dolması da beklendikten sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, anılan usule uyulmadan davalı tarafın hukuki dinlenilme hakkını ihlal edecek şekilde sonuca varılması bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre, davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.