(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2018/1263 E. , 2019/8812 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... vekili avukat ... ile davalı ... Oto Servis ve Ticaret A.Ş. vekili avukat ... arasındaki dava hakkında ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin Tüketici Mahkemesi sıfatıyla verilen 23.03.2016 gün ve 2014/504-2016/201 sayılı hükmün Dairemizin 18.12.2017 tarih ve 2016/15531-2017/12598 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu.
KARAR
Davacı, davalı şirketten ... plakalı ... marka aracı satın aldığını, soğutma suyu eksiltmesi nedeniyle 7-8 kez servise götürdüğünü, aracın servise her teslim edildiğinde arızanın giderildiğinin belirtildiğini, ancak arızanın devam ettiğini, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/46 D.İş sayılı dosyası ile tespit yapıldığını, düzenlenen raporda aracın gizli ayıplı olduğunun belirtildiğini, arızanın aracın iadesini gerektirecek derecede olduğunun yazıldığını, soğutma suyu eksiltmesinin aracın motorunun yanmasına neden olacak derecede önemli olduğunu, aracın 24.09.2012, 18.10.2012, 16.11.2012 ve 29.07.2013 tarihlerinde su eksiltme arızası meydana geldiğini, aracın bu şekilde kullanılmasının mümkün olmadığını belirterek, araçtaki gizli ayıp nedeniyle aracın misli ile değiştirilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, dava konusu ihtilafın zamanaşımına uğradığını, dava konusu araçta üretim hatasından kaynaklanan herhangi bir ayıp bulunmadığını savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu ayıplı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine dair verilen kararı davalı tarafın temyizi üzerine hükmün onanmasına karar verilmiş, bu kez yine davalı tarafça karar düzeltme talep edilmiştir.
Davacı eldeki dava ile davalıdan satın aldığı aracın ayıplı olması nedeniyle aracın misli ile değişimini istemiştir. Mahkemece, 26.10.2015 havale tarihli bilirkişi raporu araç muayene edilmeden dosya üzerinde yapılan inceleme ile oluşturulduğundan bu rapordaki tespitlerin hükme esas alınamayacağunı, resen seçilen bilirkişinin dava konusu aracı muayene ederek ve teste tabi tutarak raporunu hazırladığını, gerekli inceleme sonrasında hazırlanan raporda aracın imalat hatası nedeniyle alımı sırasında gizli ayıplı olduğunu, sorunun tüketicinin kullanımından kaynaklanmadığını, tüketicinin onarım hakkını kullanarak ... süresi içerisinde aracı aynı sorun nedeniyle bir çok defa servise götürmek durumunda kaldığını, hali hazırda sorunun devam ettiği ve onarım ile giderilemediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 266. maddesine göre; mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Aynı kanunun 267. maddesi uyarınca, mahkemece, bilirkişi olarak yalnızca bir kişiyi görevlendirebilir. Ancak, gerekçesi açıkça gösterilmek suretiyle, tek sayıda, birden fazla kişiden oluşacak bir kurulun bilirkişi olarak görevlendirilmesi de mümkündür.
Uyuşmazlığın çözümünde, bilimsel teknik inceleme gerektiği açıktır. Mahkemece önce 04.05.2015 tarihinde Makine Mühendisinden rapor alınmış, bilirkişi raporuna itiraz üzerine 23.10.2015 tarihinde ... Makina Fakültesi Öğretim Üyelerinden oluşan 3’lü heyetten rapor alınmıştır. Mahkemece, 23.10.2015 tarihli raporun dosya üzerinden hazırlandığı gerekçesiyle Hukukçu ve Makine Mühendisinden oluşan 2’li heyetten hükme esas alınan rapor alınmıştır. Ne var ki, mahkemece alınan 23.10.2015 tarihli rapor ile son alınan 25.02.2016 tarihli rapor çelişkili olduğu gibi hükme esas alınan bilirkişi raporu 6100 Sayılı Yasanın bilirkişi heyeti oluşumuna aykırıdır.
O halde mahkemece, üniversitelerden seçilecek konusunda uzman olan üç kişilik bilirkişi heyetinden araç incelenmek suretiyle Mahkeme, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Hal böyle olunca, mahkeme kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle bozulması gerekirken zuhulen onandığı anlaşılmakla davacının karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 18.12.2017 tarih ve 2016/15531-2017/12598 sayılı sayılı onama ilamının kaldırılarak mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile, dairemizin 18.12.2017 tarih ve 2016/15531-2017/12598 sayılı ilamının kaldırılmasına ve mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 25/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.