13. Hukuk Dairesi 2016/15499 E. , 2019/3431 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, ... TOKİ konutları C-2 blok 19 nolu daireyi satın almak için 2009 yılında davalı ile ... ... TOKİ projesi gayrımenkul satış sözleşmesi imzaladığını, sözleşmede teslim süresinin 30 ay olarak belirlendiğini, ödemelerini zamanında yaptığını, süresi dolmasına rağmen dairenin zamanında teslim edilmediğini ve deprem dönemine denk gelen süre zarfında kirada kaldığını ve zamanında daireyi teslim almadığından kira kaybına uğradığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 200,00-TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiş; bilahare ıslah ile talebini 3.840,00-TL"ye yükseltmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile toplam 3.840,00-TL kira alacağı tazminatının 200,00-TL’lik kısmına dava tarihi olan 23.07.2015 itibaren, bakiye 3.640,00-TL’lik kısmına ıslah tarihi olan 23.11.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, geç teslim nedeni ile uğranılan kira kaybı alacağının tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında imzalanan satış sözleşmesinin “gayrimenkulün teslimi ve kullanılması” başlıklı kısmında gayrimenkulün inşaat süresi 30 ay olarak düzenlenmiştir. Her iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde, alacaklı, temerrüde düşen borçludan TBK 125. vd. (BK 106. vd.) maddeleri çerçevesinde aynen ifa ve gecikmeden dolayı uğradığı zararının veya aynen ifayı reddederek müspet zararının yahut sözleşmeyi feshederek menfi zararının tazminini seçimlik olarak isteyebilir. Somut uyuşmazlıkta davacı, sözleşmeyi ayakta tutarak geç teslim nedeni ile uğradığı zararın tazminini istemektedir. Bu durumda, gerek sözleşme gerekse TBK 125. vd. (BK 106 vd.) maddelerine göre fiili teslim tarihine kadarki süre için davacı zararını talep etmekte haklıdır. Mahkemece, fiili teslim tarihi olarak tanık beyanı esas alınmak suretiyle 15.07.2012 tarihi kabul edilmiş ve sözleşme ile konutun teslim edileceği tarih olarak belirlenen 01.10.2011 tarihinden 15.07.2012 tarihine kadar geçen süre için kira tazminatına hükmedilmiştir. Ne var ki, Mahkemece fiili teslim tarihinin belirlenmesi için 21.10.2015 tarihli celsede site yönetimine müzekkere yazılmasına karar verilmesine rağmen yazı cevabı beklenmeden ve yazı cevabının beklenmesinden vazgeçildiğine dair bir karar oluşturmadan, fiili teslim tarihinin tespiti için sadece tanık beyanıyla yetinilmesi hatalıdır. O halde Mahkemece, dairenin fiili teslim tarihini tespit etmek için site yönetimine yazı yazılması, elektrik, su, telefon, internet, doğalgaz vs... abonelikleri de araştırarak dosyadaki diğer taraf delilleri birlikte değerlendirilerek fiili teslim tarihinin belirlenmesi ve bu tarih esas alınmak suretiyle kira tazminatının hesaplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bent gereğince davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.