13. Hukuk Dairesi 2016/17475 E. , 2019/3460 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, eşi ..."in Hakkari ... 1. Dağ ve Komando Tugay Komutanlığındaki görevi sırasında, bu görevden ötürü geçirdiği rahatsızlığa bağlı olarak 24.01.2004 yılında hayatını kaybettiğini, kendilerini temsilen, avukat olan davalı ile anlaşarak dava açtıklarını, davalının hukuki hataları nedeni ile zarar gördüklerini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL maddi tazminatın davalı tarafından davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
.... Asliye Hukuk Mahkemesi 27.12.2013 tarihinde 2009/215 Esas/ 2013/699 karar sayılı hükmü ile; davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. Devam eden süreçte mahkemece davacının eksik temyiz harcını tamamlaması için muhtıra gönderilmiştir
Sonrasında 11.06.2014 tarihli ek karar ile "muhtıranın davacı vekiline 06.05.2014 tarihinde tebliğ edildiği, eksik harcın Uyap sistemi üzerinden davacı vekili tarafından 04.06.2014 tarihinde yatırıldığı, temyiz mercii olan Yüksek Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına muhtıranın davacı vekiline tebliğ edildiği 06.05.2014 tarihinden sonra il dışı tebliğ süresi olarak uygulamada bilinen 1 aylık süre dikkate alınarak gönderildiği....davacı vekili tarafından ilamın temyiz edilen kısmının red edilen miktar yönünden olduğu da dikkate alındığında bu durumun temyiz mercii olan Yüksek Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığınca değerlendirilmesi" gerekçesiyle mahkeme tarafından karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmuş olup, ek karar davalı tarafça temyiz edilmiştir
Dairemizin 12.11.2015 tarih 2014/21296 esas/ 2015/32944 karar sayılı ilamı ile "....muhtıranın gereğinin yerine getirilmemesi halinde temyiz talebi hakkında bir karar vermek yerel mahkemeye ait olup, temyiz merciinin görevi değildir. Bu durumda mahkemece davacının temyiz başvurusu hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir, davalı tarafından temyiz edilen ek kararın bozulmasına ve tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,." şeklindeki ilam ile ek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Dairemizin ek kararın bozulmasına ilişkin ilamı üzerine, mahkemece yeni bir esas numarası verilerek, dosya yeni bir esasa kaydedilmiş ve ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi "nin 12.05.2016 tarih 2016/197 Esas 2016/441 sayılı kararı ile "Davacı vekiline eksik temyiz harcını tamamlaması için gönderilen ihtarnamenin 06.05.2014 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilinin eksik harcı 13.05.2014 tarihinde PTT marifetiyle havale etmiş olduğu görüldüğünden dolayı temyiz talebinin kabulü ile dosyanın temyiz incelemesi için ilgili Yargıtay dairesine gönderilmesine" dair hüküm kurulmuş ve verilen bu hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizin 12.11.2015 tarihli bozma ilamı gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, Dairemizin bozma ilamı ile "ek kararın "bozulmasına karar verildiği anlaşılmış olup, mahkemece ek kararın usulünce tesis edilmesi gerekirken, dosyaya yeniden esas numarası verilmesi doğru görülmemiştir. Buna göre mahkemece, sonradan verilmiş olan yeni esasın kapatılarak, dosyanın eski esas üzerinden devamı ile Dairamizin bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılması gerekmektedir. Belirtilen hususlar üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenle davalı tarafından temyiz edilen ek kararın BOZULMASINA, (2) nolu bentte gösterilen nedenle tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.