13. Hukuk Dairesi 2016/23927 E. , 2019/3490 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı tarafından ortak miras bırakanları ...’ten vefatından önce alınmış olan vekaletname ile miras bırakana ait ... ilinde bulunan taşınmazların satıldığını, bu satış işlemlerinden elde edilen paraların ise davalı tarafından ne miras bırakana, ne de miras bırakanın vefatından sonra mirasçılara verilmeyerek tek başına tasarruf edildiğini, bu işlemlerden davacının vefattan sonra haberdar olduğunu ileri sürerek; fazlaya dair hakları da saklı kalmak kaydıyla, miras bırakana ait taşınmazların satışından elde edilen miktardan davacı asilin miras hissesine isabet eden miktara karşılık olmak üzere şimdilik 10.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 18.04.2016 ıslah dilekçesi ile, talebini 249.093,00.-TL’ ye yükseltmiştir.
Davalı, davacı tarafından satılarak bedelleri miras bırakana iade edilmediği iddia edilen taşınmaz bedelleri ile ... Mahallesinde bulunan bir taşınmaz, yeni eşyalar ve benzerlerini alındığını, davacı asilin bu güne kadar anne ve babası ile ilgilenmediğini, buna karşın davalının uzun süredir anne ve babasına baktığını, mirasbırakanın tüm terekesinin tespiti ve varsa ölüme bağlı ya da sağlararası tasarrufların belirlenmesi gerektiğini ve açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece; Davacı tarafın evveliyatı 805 ve 743 parsel sayılı taşınmazlar hakkında açmış olduğu davanın, HMK.nun 307.maddesi gereğince feragat nedeniyle reddine, davacı tarafın diğer taşınmazlar hakkında açmış olduğu davanın kabulü ile, davacı tarafın talep etmiş olduğu 249.093 TL miktarın, dava tarihi olan 05.01.2015 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak, davacı tarafa verilmesine, karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, davalının, vefatından önce birlikte yaşamakta olduğu anneleri olan müşterek mirasbırakanlarının vekaletini alarak bu suretle, dava dışı üçüncü şahıslara satış işlemi yapılan taşınmazlar karşılığı tahsil edilmiş bulunulan bedellerin davalının kullanmış olduğunu ileri sürerek talepte bulunmuş, davalı ise tahsil ettiği bu paraları vekil eden ihtiyaçları için harcanmış olduğunu savunmuştur.
İlk derece yargılama makamınca, davacı ve davalı tarafın müşterek murisi durumunda bulunan ..."in 26.10.2014 tarihinde vefat ettiği, geriye mirasçı olarak, davacı asilin, davalı asilin ve murisin eşi olan ..."in kaldıkları, davalı asilin, murisin ölümünden önce muristen almış olduğu vekaletnameye istinaden muris adına kayıtlı ya da hissedarı olduğu ..."da bulunan bir kısım taşınmazları üçüncü şahıslara sattığı, bu taşınmazların bir kısmından elde ettiği gelir ile, muris adına bir bağımsız bölüm satın aldığı, nitekim davacı tarafça bu kapsamda 805 ve 743 parsel sayılı taşınmazlar yönünden açılan davadan feragat edildiği, davalı asilin, satıştan elde ettiği diğer gelirleri ise, sağlığında murise, murisin ölümü sonrasında da yasal mirasçısı olan davacı asile vermediği, muris ile davalı asil arasında yapılan işlemlerin, davacı asili miras payından mahrum etmek düşüncesiyle gerçekleştirildiği, her ne kadar davalı tarafça yargılama aşamasında murisin son arzuları adı altında 1 adet belge sunulmuş ise de, belgenin sunuluş tarihi, belge içeriği, belgenin düzenlendiği tarih ile belge içeriğindeki yazılar arasındaki ton farkı, muris adına vekaleten yapılan taşınmaz satışlarının tarihi ile belge tarihi ve benzerleri göz önünde tutulduğunda, belgenin bir vasiyetname niteliğinde olmadığı dikkate alınarak yukarıda yazılı kabul kararı verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; yerel mahkemece davacı iddiaları karşısında, davalının savunma olarak ileri sürmüş bulunduğu, miras bırakan ..."e ait çekişmeli 3902 ada 1, 2, 3, 4 ve 14 nolu taşınmazların 30.11.2011 tarihinde vekil sıfatıyla kendisi tarafından ..."a satıldığı, satımdan elde edilen parayla ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 1066 sokak no. 44/4 adresinde bulunan 27885 ada 6 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 1 nolu bağımsız bölümün satın alındığı; mirasbırakan için satın alındığı iddia edilen evin tefrişiyle ilgili eşyaların satın alındığı, bu ve diğer masraflara ilişkin fatura ve ödeme belgelerinin de yanıt dilekçesi ekinde dosyaya sunulmuş olunmasına rağmen davalının bu savunmaları üzerinde hiç bir değerlendirme yapılmaksızın, davacının ..’de bulunan taşınmazın davalı tarafından miras bırakan için alındığının kabul edilmesine rağmen hukuki gerekçe gösterilmeksizin bu taşınmazın davacı yanın feragat ettiği ...’daki taşınmaz bedelleri kadar haracanarak alındığı davacı beyan ve iddiasını yalnız ve yeterli delil olarak görmek suretiyle eksik incelemeye dayalı ve gerekçesiz olarak yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 2. bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.