13. Hukuk Dairesi 2017/6767 E. , 2020/136 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı şirket tarafından hakkında kefil sıfatıyla ... 4. İcra Müdürlüğünün 2013/6985 esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, asıl borçlu olarak ...’ın görüldüğünü, bu kişi ile uzaktan yakından bir ilişkisi olmadığı gibi davalı şirketten alınan bir mal nedeniyle bu kişiye kefil de olmadığını, davalı ile bu kişi arasında yapılan ve icra takibine konu edilen alışverişten de haberi bulunmadığını, fakat takip dosyasına 12.292,71 TL’yi ihtirazı kayıt ile yatırmak zorunda kaldığını, sonrasında icra dairesi tarafından fazla ödeme sebebiyle bu paranın 5.241,20 TL"sinin iade edildiğini, kalan 7.050,51 TL"sinin haksız olarak tahsil edildiğini, bilgisi ve kusuru olmadan bilgileri kullanılarak yapılan alışveriş sebebiyle icra dosyasına ödediği 7.050,51 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket, davacı ve ... ile 2 adet taksitli satım sözleşmesi yaptığını, taksitli satım sözleşmeleri gereği gibi ifa edilmediğinden davacı ve ... aleyhine ... 4.İcra Müdürlüğünün 2013/6985 esas sayılı dosya ile icra takibi başlattığını, şirket nezdinde yapılan işlemlerde herhangi bir dikkatsizlik ve özensizlik bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi ise; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder denilmektedir. 6502 sayılı Yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı Yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta temel ilişki, ticari amaçlarla hareket eden davacı satıcı ile davalının kefil olduğu öne sürülen kişi (tüketici) ile yapılan elektronik eşya alım-satım sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Yasa kapsamında tüketici işlemi olduğu ve bu itibarla davaya bakmakla Tüketici Mahkemelerinin görevli bulunduğu anlaşılmaktadır. Görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. O halde mahkemece, davaya bakmakla Tüketici Mahkemeleri görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın Asliye Hukuk Mahkemesi olarak görülmüş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 2. bentte gösterilen nedenle davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek olmadığına, peşin alınan 31,40 TL harcın davacıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.