13. Hukuk Dairesi 2018/5860 E. , 2020/251 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
... Bölge Adliyesi Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının davacı vekilince murafaa talepli olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Murafaa için belirlenen günde davalı SGK Başkanlığı vekili avukat ... geldi. Hazır olan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra kararın açıklanması başka güne bırakıldı. Yapılan incelemede temyiz dilekçesinin süresinde verildiğinin anlaşılması üzerine, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, hastaneleri tarafından yapılan 644 adet muayene işleminin gerçekte sunulmadığı halde sigortalılar muayene olmuş gibi Sosyal Güvenlik Kurumuna fatura edildiğinin davalı tarafça tespit edildiğini, bu nedenle 11/02/2016 tarihli uyarı cezası tebliği ile yersiz ödeme olarak tespit edilen 13.901,78 TL tutarın geri ödeme tarihi itibari ile yasal faizi ile birlikte, 729.472,27 TL cezai şartın ise tebligat tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıya ödenmesinin istenildiğini, ayrıca aynı fiilin 1 yıl içerisinde tekrarlanması halinde sözleşmenin tek taraflı olarak feshedileceğinin ihtar olunduğunu, tespit edilen 644 işlemin 639 adetinin acil servis sorumlusu olarak çalışan Dr. ... tarafından gerçekleştirildiğini, diğer 5 işlemin ise sehven yapıldığını, suç ve ceza arasında aşırı bir oransızlık bulunduğunu beyanla kesilen cezai şartın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacı tarafından dava konusu sahte işlemleri hastanelerinde çalışan acil servis sorumlusu Dr. ...’in gerçekleştirdiğini iddia etmiş ise de davacı ile anılan doktor arasında iş ilişkisi bulunduğunu, ve borçlar kanunu ve iş kanununun ilgili maddeleri uyarınca çalışanın fillerinin sorumluluğundan kurtulamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, basiretli bir tacir gibi davranmakla yükümlü olan davacı, sözleşmeyi imzalarken cezai şartın fahiş olduğunu iddia edebileceği gibi, çalıştırdığı doktorun yaptığı usulsüz işlemler sonucu bu sözleşmeye göre cezai şartı ödemekle yükümlü olacağının öngörmesi ve gerekli denetim ve özeni göstermekle yükümlü olduğunu bilmesi gerektiğinden, sözleşmeye uygun olarak tespit ve tahakkuk edilen cezai şartın iptaline yönelik talebinin reddine kanaatiyle davanın reddine karar verilmiş; davacı ve davalının istinaf başvurusu, ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi tarafından yerel mahkeme kararına karşı davacının istinaf talebinin esastan reddine, davalı davada kendini vekille temsil ettirdiğine ve mahkemece de, davanın reddine karar verildiğine göre, reddedilen tutar üzerinden, davalı lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"ne göre 43.128,89-TL nisbi vekalet ücretinin takdiri gerekirken (Yargıtay 13. Hukuk Dairesi"nin 20/01/2016 tarih ve 2014/48680 Esas, 2016/953 Karar sayılı emsal kararı) davalı SGK lehine 2.180-TL maktu vekalet ücretine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır gerekçesiyle Davalı SGK"nın istinaf talebinin kabulüne, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 03/01/2018 tarih ve 2016/182 Esas - 2018/5 Karar sayılı ilamının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. madddesi uyarınca ONANMASINA, 2.540,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, aşağıda dökümü yazılı 12.430,08 TL. harcın temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi"ne GÖNDERİLMESİNE, 16/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.