13. Hukuk Dairesi 2016/10952 E. , 2020/283 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ..."un vekili sıfatıyla diğer davalı hakkında takipler yapıp, Sulh Hukuk Mahkemesine kira alacağına ilişkin dava açtığını, bilahare müvekkili davalı ile karşı taraf diğer davalının söz konusu dava ve takiplerde sulh olduğunu ve sonrasında da vekillikten azledildiğini, azlin haksız olduğunu, Avukatlık Kanunu 165. madde düzenlemesine göre her iki davalılının da vekalet ücretinden sorumululuklarının bulunduğunu ileri sürerek; kendisine ödenmeyen akdi ve karşı yan vekalet ücretinden 5.000,00 TL"nin tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah ile talep miktarını 18.797,68 TL"ye artırmıştır.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 13.877,68 TL"nin her iki davalıdan, 4.920,00 TL"nin davalı ..."dan olmak üzere toplam 18.797,68 TL"nin tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dava, azlin haksız olduğu iddiasına dayalı Avukatlık Kanunu madde 165. düzenlemesi kapsamında ödenmeyen akdi ve karşı yan vekalet ücretinin tahsili isteğine ilişkin olup, mahkemece, İzmir 15.İcra Mahkemesi"nin 2012/2348 sayılı takip dosyası yönünden akdi vekalet ücretinden her iki tarafın da sorumlu olduğu kabul edilerek anılan bu dosyada bilirkişi tarafından hesaplanan akdi ve karşı yan vekalet ücreti toplamı olan 13.877,68 TL"nin her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline, diğer dava ve takip dosyası yönünden ise hesaplanan 4.920,00 TL"nin sadece davalı ..."dan tahsiline karar verilmiştir.
Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 20.03.2019 tarih ve 30720 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 2017/6 esas, 2018/9 karar ve 05.10.2018 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararında; " Avukatlık Kanunu"nun 165. maddesinde düzenlenen ücret dolayısıyla müteselsil sorumluluk hallerinden olan "sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşma ile sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde" karşı tarafın avukatı lehine her iki tarafın müteselsil olarak ödemesinden sorumlu olacağı avukatlık ücreti kapsamına avukat ile iş sahibi arasında yapılan avukatlık ücret sözleşmesine göre avukata ödenmesi gereken akdi vekalet ücreti dahil değildir." hususu belirtilmiş olup, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 28.06.1960 tarih ve 21/9 sayılı içtihadı birleştirme kararı ile içtihadı birleştirme kararlarının derdest davalara uygulanması gerektiği gösterilmiştir. Bu kapsamda eldeki dava dosyasında, davacı avukatın müvekkili konumunda olmayan davalı ... yönünden, İzmir 15.İcra Müdürlüğü"nün 2012/2348 sayılı takip dosyasında akdi vekalet ücretinden sorumlu tutulmuş olması doğru değildir. Keza, davalılar vekilince dosyaya ibraz edilen 25.02.2016 tarihli dilekçesi ekinde sunulan hesap detayında vekalet ücreti adıyla yapılan ödemeler toplamı 4.000,00 TL olup, bu ödemelerle ilgili olumlu olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru olmadığı gibi, kabule göre de, ıslah edilen dava miktarına, ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren faiz işletilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
2-Bozma nedenine göre davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.