13. Hukuk Dairesi 2017/6442 E. , 2020/2063 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile imzalanan 24.03.1999 tarihli sözleşme ve 08.06.2001 tarihli ek sözleşme ile dava dışı S.S ... Konut Yapı Kooperatifi tarafından yapılacak olan davalıya ait E-6 blok 2.katı satın aldığını, 25.03.1999 tarihinde tapu devrinin yapıldığını, sözleşmedeki koşullar ve gerekli ödemeleri yerine getirmesine rağmen dairenin sözleşmede kararlaştırılan tarihte teslim edilmediğini, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/12 D. iş sayılı dosyası ile tespit yaptırdığını, dava konusu dairede üçüncü şahsın ikamet ettiğinin tespit edildiğini, dairenin içine girilememesi nedeni ile eksik imalat incelemesi yaptırılamadığını ileri sürerek, öncelikle imalat eksikliğinden doğması muhtemel her türlü alacak hakları saklı kalmak kaydı ile 27.487,00 TL kira bedeli ile sözleşmede kararlaştırılan 74.771,00 TL cezai şart olmak üzere toplam 102.258,00 TL’nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, 26/05/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 77.397,13 TL arttırarak 179.655,13 TL"ye çıkartmıştır.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, kira bedeline ilişkin talebin kısmen kabulü ile 24.346,89 TL alacağın ıslah da dikkate alınarak dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, cezai şarta ilişkin talebin kabulüne, 152.168,18 TL alacağın ıslah da dikkate alınarak 74.771 TL’sine dava tarihinden itibaren, 77.397,13 TL’sine ıslah tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Mahkemece, davacı lehine olarak hükmün dördüncü bendinde 16.540,90 TL nisbi vekalet ücretine hükmedilmiş olmasına rağmen mükerrer bir şekilde hükmün ikinci bendinde “Davacı vekili yararına hesaplanacak nisbi ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” şeklinde vekalet ücretine dair hüküm kurulmasının, ayrıca hükmün üçüncü bendinde reddedilen kısım üzerinden davalı vekili yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, sehven “reddedilen kısım üzerinden davalı vekili yararına 1.980,00 TL vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” yazılarak hüküm kurulmasının maddi hata olduğu anlaşılmakla, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK 438/7. maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının 2. bendinde mükerrer olarak yazılmış olan “Davacı vekili yararına hesaplanacak nisbi ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” ibaresinin çıkartılmasına, 3. bendinde yazılı olan “reddedilen kısım üzerinden davalı vekili yararına 1.980,00 TL vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” ibaresinin çıkartılarak yerine “reddedilen kısım üzerinden davalı vekili yararına hesaplanan 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” ibaresinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan harcın iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.