13. Hukuk Dairesi 2017/518 E. , 2020/2283 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar vekili, ... ili ... İlçesi, ... Mahallesi sınırları içinde 46722 ada,5 parsel üzerinde yer alan A-2 Blok’un davalı S.S.İş ... Evleri Konut Yapı Kooperatifi tarafından yapılarak anahtar teslimi olarak satışa sunulduğunu, müvekkilerin bir kısmının doğrudan davalıdan bir kısmının ise kooperatiften satın alan kişilerden satın almak suretiyle bu kişilerin haklarına halef olduklarını, 25/06/2010 tarihinde imza karşılığında dairelerin sahiplerine teslim edildiğini, bağımsız bölümlerin tesliminden itibaren yaklaşık 3 yıl sonra, blok dış cephe sıvasında bloğu boydan boya kaplayan kabarmalar ve akabinde dökülmeler başladığını, çatıdan gelen su nedeniyle gerek bina içinde gerekse de binanın dış cephelerinin üst kısımlarında deformasyonların ortaya çıktığını, müvekkil kat maliklerinin ortaya çıkan deformasyonların büyümemesi ve giderilmesi için birkaç mantolama firması ile görüşme yaptıklarını, yapılan görüşmeler neticesinde mantolama yapılırken kullanılması gerekenin çok altında XPS malzemesinin kullanıldığını öğrendiklerini, bu durumun öğrenilmesi üzerine davalı kooperatife tekrar bildirildiğini, noterden ihtarneme gönderildiğini, ayıpların tespiti bakımından ... Batı 1. Sulh Hukuk Mahkemesi 2015/16 Değişik İş dosyası ile bilirkişi eşliğinde keşif yapıldığını ve bilirkişi raporu alındığını beyan ederek; XPS"nin yapılmaması, dış cephe ve çatısında meydana gelen zararlar için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir davacı yönünden 6.391,60 TL olmak üzere toplam 121.441,00 TL eksik-ayıp bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline, ... Batı 1. Sulh Hukuk Mahkemesi 2015/6 D.İş dosyasında yapılan yargılama gideri de dahil olmak üzere tüm yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklanan zararların tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece; ""..tanık beyanına dayanılması nedeniyle duruşmada davacı tanıklarının dinlendiği, dinlenen tanıkların taşınma tarihinde ayıpların açıkça görülebilir olduklarını bildirdikleri, ilk ihbarın 2011-2012 yıllarında 1 yıl yöneticilik yapan tanık ..."ın yönetici seçilmesinden sonra 2011 yılında kooperatif sekreteri olduğu bildirilen kişiye yapıldığı,oysa 2010 yılında ayıpların mevcut olduğunun belirtildiği, bu durumda süresi içinde ayıp ihbarının yapıldığının ispat edilemediği.."" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, dosya kapsamından davalının ayıbın süresinde ihbar edilmediğine yönelik bir savunmasının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ayıp ihbarı defi niteliğinde olup, bu hususun davalı tarafından ileri sürülmesi gerekmektedir. Hal böyle olunca, mahkemece davacıların talepleri değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, hatalı gerekçe ile ayıp ihbarının süresinde olup olmadığı hususu resen dikkate alınarak, davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle kararın davacılar yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.